Trumpistan Notları Türkiye

Washington Yeni ABD yönetimiyle hemen tüm dünyanın ilişkileri sorunlu olacak. Bunun en önemli sebeplerinden birisi başkan olmak için gerekli hiçbir beceriye, karakter özelliğine, deneyime veya bilgiye sahip olmayan bir şahsiyetin o...

Washington

Yeni ABD yönetimiyle hemen tüm dünyanın ilişkileri sorunlu olacak. Bunun en önemli sebeplerinden birisi başkan olmak için gerekli hiçbir beceriye, karakter özelliğine, deneyime veya bilgiye sahip olmayan bir şahsiyetin o makamdaki varlığı. Dünya düzeninin en önemli devleti, sistem açısından en önemli özellik sayılan “öngörülebilirlik”ten yoksun gözüküyor. Dahası, 70 yıldır liderliğini üstlendiği Batı ittifakını ve kurucusu/ koruyucusu olduğu ekonomik/siyasal düzeni umursamıyor. Bu da tüm devletler açısından yeni duruma uygun pozisyon alma gereğini gündeme getiriyor.

Gerçi Avrupa’nın farklı iki kentinde toplantılara katılan ABD Savunma Bakanı Mattis ve Dışişleri Bakanı Tillerson “Yetişkinler nihayet ortaya çıktı” dedirttiler herkese. NATO’nun Avrupalı üyelerinin savunma harcamaları konusunda ellerini ceplerine atmaları gerektiğine dair sert mesajlar verdiyse de Mattis klasik çizgiler içinde kaldı. Bu durumda, her şeye rağmen Beyaz Saray’ın iç politikada Amerikan refah devletinin kazanımlarını yok etmeye yönelik, zenginleri kollayan, çevreyi mahvedecek “devrim/ karşıdevrim”ini dış politikada kolaylıkla başaramayacağı anlaşılıyor.

Trump, Rusya ile ilişkilerinin niteliğini tam olarak açıklayamadıkça iki ülke arasında bir bahar havası yaşanması kolay değil. Hele Moskova’nın Ukrayna’daki tavrını değiştirmemesi halinde. Tüm bunlar Trump yönetiminin Obama dönemi politikalarını büyük ölçüde devam ettireceğine işaret ediyor. Bunun en büyük istisnalarını, ekonomik milliyetçilik nedeniyle başta Çin olmak üzere ABD’nin ticaret ortaklarıyla çıkacak sorunlar ile İran’a yönelik politikalar oluşturacak.

Türkiye benim görebildiğim kadarıyla bu dönemde ihtiyatsız politikalarının, dış politikasını iç politika için kullanmasının ve Suriye’nin gerçeklerine bigâne tavrının sıkıntısını yaşayacak. Bu, doğrudan zarar göreceği gelişmelerle karşılaşmasından çok istediklerini kabul ettirememesi şeklinde tezahür edecek. Üstelik nüanslı sanılan ancak Türkiye’nin zaaflarını faş eden hamleler Ankara’nın gelişmelerin yönünü tayin etme kapasitesinin sınırlı olduğu kanısını da yerleştirmiş.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Alternatifler ne kadar gerçekçi? 12 Ağustos 2018 | 522 Okunma Veda ve teşekkür 05 Temmuz 2018 | 3.915 Okunma Bir seçimi kazanmak ya da bugünler için La Bamba 04 Temmuz 2018 | 4.814 Okunma NATO'nun belirleyici rolü 01 Temmuz 2018 | 176 Okunma NATO 30 Haziran 2018 | 271 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar