AKP’nin gizli maksadı
Sözcü Gazetesi Yazarı Soner Yalçın'ın bugünkü (15.09.2022)''AKP’nin gizli maksadı'' başlıklı yazısı.
Üç dört gündür kafamdaki soruya yanıt bulmaya çalışıyorum:
AKP çevresi, kurtuluşun sembol tarihi 9 Eylül kutlamaları ardından Saray'a ve Vahdettin'e neden sımsıkı sarıldı?
Mesela:
Referanduma gidilip halka şu sorulsa:
-Sarayın monarşisi mi, halkın Cumhuriyeti mi?
-Vatanı bırakıp kaçmış Vahdettin mi, vatanını kurtaran Atatürk mü?
Cumhuriyet ve Atatürk bu ülkenin kolektif belleğinde güçlü biçimde yer ettiğini sanırım kabul etmeyen yoktur.
Peki:
AKP bu gerçeği bilmez mi?
Kültürel kodları ayrıştırıp- çatıştırdığı sandıktan başarılı çıkma taktiğinin, bu kez Saray ve Vahdettin övgüsüyle mümkün olamayacağını bilmez mi?
Sarayı ve Vahdettin'i savunmanın siyaset ve toplum nezdinde AKP'ye fayda/ oy getirmeyeceğini bilmez mi?
Kırmızı fesli kimi hayalci kişilerin/mikro belleğinde olanın, toplumun geniş çevrelerinin kolektif/makro bilincinde olmadığını bilmez mi?
O halde:
AKP, Vahdettin konusunda yapay tarih yazımı yapmaktan neden vazgeçemiyor?
Gerçeklikle ilgisi olmadığı halde, retoriklerle süsleyerek yücelttikleri “Vahdettin sembolizmine” niçin ihtiyaç duyuyor?
Evet, bir sebebi olmalı değil mi? Pragmatist kimlikli popülist pratikçi AKP, fayda getirmeyeceği bu tartışmaya neden girdi? Hakikati aradıklarını hiç düşünmüyorum.
İşte bu sebeple, üç-dört gündür Vahdettin övgüsünü neden yaptıklarını kavramaya çalıştım…
Sonunda şöyle bir analiz yaptım:
DİN EKSENİ
Bence aslında olan şu:
AKP'nin meselesi, özünde gündeme getirdiği salt Vahdettin değil. Bu son tartışmada dillerinde Vahdettin'in şahsı pek olmadı.
AKP her daim yaptığını yaptı; tarihi yeniden kurgulayarak/ rivayetler üreterek kendi belleğini topluma dayatıyor.