Boğaz’daki lokanta
Bu konuya girmeyi hiç düşünmüyordum… Bir cümlelik ayrıntı üzerime kaldı. Halbuki amacım “İngiliz Parmağı” başlıklı yazımda Türkiye’deki dincilerin Batılı...
Bu konuya girmeyi hiç düşünmüyordum…
Bir cümlelik ayrıntı üzerime kaldı. Halbuki amacım “İngiliz Parmağı” başlıklı yazımda Türkiye’deki dincilerin Batılı istihbarat örgütleriyle girift ilişkilerini göz önüne sermekti. Tabii bu konu işlerine gelmedi. Yok “lokanta”, yok “mekan” diyerek konuyu gargaraya getirmeye çalıştılar.
Örneğin… Eski Adalet Bakanı İsmail Müftüoğlu’nu A Haber’de izledim. Bunca yılın politikacısı, siyasi davaların avukatı ve Kadir Mısıroğlu’nun ta İstanbul Hukuk Fakültesi’nden arkadaşı, her dönem avukatı “Milli Görüşçü” Müftüoğlu’nun sözlerine şaşırdım!
A Haber, “Soner Yalçın’ın yazdığı Kadir Mısıroğlu’nun 10 milyon dolarlık lokantası” dedi, haberinde. Ben böyle bir şey yazmadım. Benim yazım ortada. Fotoğraf falan da yayımlamadım. Bunlar yazı işlerinin tercihidir. Bunlar önemli değil. Asıl…
İsmail Müftüoğlu’nun, “aidiyet adına yapılan haberler doğru değil” demesi ilginçti. 61 yıldır Üsküdar’da yaşayan eski Bakan Müftüoğlu ya artık hafıza sorunundan ya da işine gelmediği için hakikati söylemiyor!
Bakınız:
A Haber evine gidip Kadir Mısıroğlu ile röportaj yaptı.”Buranın tapusu 40 seneden fazladır benim, ta 1977’den beri. Mal sahibi olmak suç mu, burada kusur nerde” dedi. Mısıroğlu!
A Haber bu sözleri yayınlamadı!
Müftüoğlu’nun sözlerini verdi. İşte yandaş gazetecilik budur!
Hakikati yazmak yine bana kaldı…
Mısıroğlu 1991’de sığındığı İngiltere’den Türkiye’ye döndü....