Bunu yazmayı çok düşündüm
Sözcü yazarı Soner Yalçın bu hafta 'Bunu yazmayı çok düşündüm' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Gündemde ne var; ekonomik krizinin yarattığı emekli maaşı gibi geçinme sorunu...
Çoğu kişi “sol-sağ ayrımı” üzerine tartışmayı gereksiz buluyor; “bu mudur şimdi meselemiz?”
Tam da budur: “Hastalığı” teşhis etmek ve bunu iyileştirecek “ilacı” aramak!
Soruna dair sebep sonuç ilişkisini ideolojiden bağımsız düşünemezsiniz. Peki, “hangi ideoloji?”
Terim, Fransız aydınlanmacı Antoine D. Tracy tarafından 1796 yılında “fikirler bilimi” olarak kavramlaştırıldı: Halkın, akıl dışılığına karşı rasyonel fikir sistemi geliştirmesini sağlamak...
Sonuçta:
Kapitalizm, sosyalizm, liberalizm, faşizm gibi ideolojilerin gelip dayandığı temel; Rönesans ve reform ile başlayan aklı yüceltici “aydınlanma” süreci oldu.
Günümüze kadar devam eden bu tarihsel yolculuk; değişmez kabul edilen varsayımlardan, önyargılardan kurtulmayı ve bilgiye-bilime yönelik kabulü geliştirmeyi amaçladı.
İnsanoğlu hem düşüncesinde hem toplumsal yaşamında köklü değişimler yarattı.
İşte... Bu noktada tartışma açmak istiyorum: