Cami saldırısının gösterdiği gerçek
Sözcü yazarı Soner Yalçın bu hafta 'Cami saldırısının gösterdiği gerçek' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Provokasyon, yapılan eylemle kamuoyundaki etkiyi harekete geçirmeyi hedefler.
Önceki gece tv ekranlarında ve sosyal medyada hemen herkes bir konuda hemfikir idi:
Fatih Camii saldırısı provokasyon! Saldırganın hedefi kişi/kişiler değil, kamuoyunu kışkırtmak idi...
O saatlerce saldırganın siyasi kültürel kimliği ve eylemin amacı belli değilken, ekranlarda herkes provokasyon olduğundan nasıl emin oldu? Şundan:
Sorunlar ile yüzleşmemek için, kimileri her eyleme “provokasyon” deme kolaycılığı benimsiyor.
En son Türkiye Futbol Federasyonu’nun Riyad beceriksizliğine bile, “provokasyon” yaftası vurulmadı mı?
Yaşıyoruz, hakikati arama yerine sürekli spekülasyon üzerinden gündem oluşturuluyor. Ve bunu ileri sürenlerin yanlışlanmaya hiç tahammülleri yok. Bunlara göre, olayın/ eylemin/ durumun komplo dışında başka açıklaması bulunmuyor. Hep zarar verici görünmez kötücül güçlü gruplar var. Bu gizli düşmanların tek amacı, entrika çevirerek kaos yaratmak...
Manipülasyona böylesine kör inanç, gerçek sorunların- faillerin saklanmasına neden oluyor. FETÖ örneğinde bunu yaşamadık mı; yazdığımız gerçekler ile iktidar çevresinin yüzleşmemesi 15 Temmuz darbesine sebep oldu...
Komplo paranoyasının temel sebebi; aklı körelten önyargı, bulgu eksikliği ve yetersiz bilgi birikimidir.
★★★
Fatih Camii saldırısında gördük:
Peşin hüküm insanı/toplumu çıkmaz yollara sokuyor. Kirli camdan bakarsanız her şeyi kirli görürsünüz!