Düşünceye açılan pencere
Sözcü yazarı Soner Yalçın bu hafta 'Düşünceye açılan pencere' başlıklı yazısını kaleme aldı.
“DEDI”... “Söyledi”...
Bu eylemler dışında “yazdı” üzerine değerlendirmemiz yok.
Düşünsel “çöldeyiz”, bir damla suya muhtacız ve “vaha” beğenmiyoruz!
Maalesef hiçbir şeyin önünü arkasını “görme” çabasını göstermeyen, kusuru hep “ötekinde” arayan cehalet var karşımızda. Mesela: Vasatlık, Alev Alatlı’yı yazdıkları üzerinden değerlendirmiyor, ki okumuyorlar!
Oysa, “doğurmak” ne zorlu süreçtir, can acıtır...
Kendisi ve ülkesi gerçeğini arayan Alatlı, yazmadan önce çok “topladı”:
ODTÜ’de ekonomi-iktisat okudu...
Dünyanın önemli işletme fakültesine sahip Vanderbilt Üniversitesi’nde kalkınma iktisadı ve ekonometri üzerine master yaptı.
Ivy League içindeki Dartmouth College’de felsefe ve teoloji alanında doktora çalıştı.
ABD’de öğretim üyeliği yaptı. İlahiyat ve medeniyet üzerine yoğunlaştı. Solcu 68 Kuşağı eylemlerine katıldı.
Türkiye’ye döndü; İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi ve Devlet Planlama Teşkilatı’nda görev yaptı. Kahire’de din çalışmalarını sürdürdü.
ABD’de de bu kez California Üniversitesi’nde psikodilbilim/ dilin psikoloji alanında araştırmalar yaptı. Berkeley Üniversitesi projesinde yer aldı.
Cumhuriyet gazetesinde çalıştı.
Solcu aydınların kurduğu Türk yazarlar kooperatifi/ YAZKO’da başkan yardımcılığı görevinde bulundu. Vs.
Sonra bilgisini ülkesine vermeyi görev bildi.
★★★
Fikri vicdanı hür Alev Alatlı, yaşadığımız “kuraklık” döneminin verimli aydını oldu.
Yazdıklarında önceliği, büyük yalanlarla yabancılaştırılan sol ve sağın ülkeden kopukluğuna verdi. Batılılaşma ezberini yıkmak istedi, sahici yerliliği savundu. Ülkenin kronikleşmiş toplumsal sorunlarına, fildişi kuleden değil içeriden, samimi tahlil çabasına girişti...
“Or’da Kimse Var mı?” serisinin ilkini 1992’de yazdı: “Viva La Muerte”... İspanyol faşistlerin iç savaşta ölümü yücelten sözünden yola çıkarak, “emanet kafa” sol popülizmin göstermelik nekrofili/ ölü seviciliği methiyelerini eleştirdi. (Ki bu, 1986’da yazdığı “Aydın Despotizmi” çalışmasını edebiyata dönüştürmesiydi.)
Alatlı, 1993’te serinin üçüncü kitabını yazdı: “Valla Kurda Yedirdin Beni”... Sol ile siyasal Kürtçülük ilişkisini ele aldı. Solcu lümpen Kürtçülük üzerinden “arada kalmışlığı” anlattı. “Bizi terör değil paçozluk dağıtacak.”
Serinin dördüncü kitabı “O. K. Musti, Türkiye Tamamdır”... Ülkücü hareketin nereden nereye dönüştüğünü yazdı.
Serinin son romanını yıllar sonra 2013’te kaleme aldı: “Beyaz Türkler Küstü.”
Kimine yöntemi sert gelebilir, çünkü “döverek” öğretmeye çalıştı!
★★★
Kalemi anahtar Alatlı tükenmeyen enerjisiyle, sorunların kaynağı her “kapıyı” açmak istedi: