Gerçek sadece budur
İtalya-Floransa…Uffizi Galeri dünyadaki en eski ve en ünlü sanat müzelerinden biri. 1581’de açıldı. Muazzam eserlerin bulunduğu müzeyi yılda yaklaşık 2 milyon kişi ziyaret ediyor.Üç gün...
İtalya-Floransa…
Uffizi Galeri dünyadaki en eski ve en ünlü sanat müzelerinden biri. 1581’de açıldı.
Muazzam eserlerin bulunduğu müzeyi yılda yaklaşık 2 milyon kişi ziyaret ediyor.
Üç gün önce…
Bir ziyaretçi Boticelli’nin “Venüs’ün Doğuşu” tablosunu seyrederken kalp krizi geçirdi.
İlk müdahaleyi müzeyi gezen doktor grubu yaptı. Hastaneye kaldırılan turistin sağlık durumunun iyiye gittiği belirtildi.
Batı sanat gündeminde bu haber var…
Kişinin; sanat eserinin güzelliği, ihtişamı, şaşkınlığı karşısında kalp atışlarının hızlanması, başının dönmesi, baygınlık geçirmesi ve halüsinasyon görmesine yol olan psikolojik rahatsızlığa “Stendhal Sendromu” deniyor!
Adını Fransız yazar Stendhal’den (1783-1842) alıyor…
Floransa’da psikiyatrist olarak çalışan Dr. Graziella Magherini, 1989’da yazdığı kitaba “La Sindrome di Stendhal” adını verdi. İsmi koymasının sebebi şuydu…
Yıl, 1817. Stendhal, “Roma, Napoli ve Floransa” adlı gezi kitabında şöyle yazdı: “Santa Croce Bazilikası’ndan çıkarken, kalbin şiddetli çarpıntısı ile yakalandım. (Berlin’de sinirlerin saldırısı olarak adlandırılan aynı semptom.) Hayatın iyi kaynağı benim içimde kurutuldu ve yere düşme korkusuyla yürüdüm…”
Stendhal, Floransa’da sanat karşısında kalp çarpıntısına uğradığını yazarak, psikolojide yeni tanımın doğmasına neden oldu…
Ancak…
Bir olayda “Stendhal” adı geçtiği an, “acaba doğru mu” diye düşünürüm!
Neden mi?
Anlatayım…
Stendhal ülkemizde “Kırmızı ve Siyah” ve “Parma Manastırı” romanlarıyla biliniyor.