Gidebilme olgunluğu
Tolstoy adını bilmeyen yoktur; büyük Rus yazarı. Malikânede doğan bir asilzade. Yaşamının sonunda…Rus halkının yoksulluğundan ve kendi zenginliğinden acı duymaya başladı.Ahlak savunucusu...
Tolstoy adını bilmeyen yoktur; büyük Rus yazarı.
Malikânede doğan bir asilzade.
Yaşamının sonunda…
Rus halkının yoksulluğundan ve kendi zenginliğinden acı duymaya başladı.
Ahlak savunucusu, inançlı Tolstoy, varsıl içinde vicdan yarasıyla yaşamaktan utandı.
Maddi hırslarından tamamen arınmak, içiyle barışmak, için…
Önce tüm mal varlığını ailesine bıraktı; ve sonra, bir gece yarısı çiftliğinden/şan şöhretten, saray soyluluğundan ve kibirden kaçtı.
İnsanın kendi yarattığı maddi dünyasının esiri olmak istemedi.
Astapovo’daki küçük tren istasyonunda ölümsüzler kervanına katıldı.
Şöyle yazdı:
“Yaşamımızı tanımak, kendimizi tanımaktır.”
Bugün Türkiye’deki bazı inançlı insanların bir seçim sonrasında yaptıkları bana Tolstoy’u anımsattı: Samimi-dürüst dindar bırakıp gitmesini bilendir. Allah ile baş başa kalmak en büyük erdem değil midir? Nedir bu dünyevi hırs?
Maddi zenginliğe kendinden geçercesine sarılmanın inançla ilgisi olamaz. İktidar çevresinde kimse yanındakini uyarmıyor mu? Sormuyorlar mı “ne oldu bize, ne zayıf irademiz varmış” diye? Sahi nerede tokgözlü AKP’liler?
Sandığa yenik düşmediler aslında, şaşalı hayata yenildiler! Ve hâlâ farkında değiller; “ihaleler elimizden gitmesin” telaşındalar. Ne ülke ne dünya ne de günah umurlarında. Samimi yazıyorum; çok üzülüyorum…
Bir başka Rus ile devam edelim: Bluma Zeigarnik…
Akıl ve ruh sağlığını ele alan psikopatolojinin Rusya’da bağımsız bir disiplin olarak kurulmasına katkıda bulunan isimlerin başında gelir.
İnsan hafızasına dair “yarım kalmışlık sendromu” teorisi...