Kara propaganda
Sözcü Gazetesi Yazarı Soner Yalçın'ın bugünkü (28.09.2022)''Kara propaganda'' başlıklı yazısı
Hafta sonu arkadaşlarla sohbet ederken konu Rusya seferberliğine geldi. Arkadaşlardan biri “Rusya, İkinci Dünya Savaşı'nda olduğu gibi yine Türkleri kırdıracak” deyip ekledi:
-“Savaştan sonra Stalin'in Türkleri sürgüne götüren Kırım'dan kalkan o kara tren gözümün önünden gitmiyor.”
Dedim ki:
-“CNNTÜRK'te 2003 yılında o belgeselin metnini ben yazdım: Bir Sürgün Hikâyesi.”
Ekledim:
-“O belgesel maalesef sansüre uğradı.” Kırım Tatarlarının niçin sürgün edildikleri konusu eksik kaldı!
Öyle ya, Kızıl Ordu'da görev yapan Kırım Tatarları gösterdikleri kahramanlıklar sonucu madalya sahibi olmuşken, bu Kırım Tatarları niye sürgün edildi?
Belgeselde olmayanı bugün anlatayım:
Naziler, Mareşal Wilhelm List komutasında 1942 yazında Sovyetlerin kontrolündeki Kafkasya'ya girdi. En etkili silahlarından biri İslam idi. Kimi Müslümanları “inanç özgürlüğü vereceğiz” diyerek yanlarına çektiler. Güya, Müslümanlar ile düşmanları ortaktı: Yahudiler ve Bolşevikler…
Naziler, İslam'ı araç haline getirmek için paramiliter güvenlik polisi SS kontrolünde kolları sıvadı:
Cami-medrese açtılar.
Kur'an-ı Kerim dağıttılar.
Dini bayramları ve Mevlit'i görkemli kutladılar.
Cuma gününü tatil kabul ettiler.
Toplu sünnet törenleri yaptılar. (Ki ilk başta her sünnetliyi Yahudi sanıp binlerce Müslümanı katlettiler! Daha sonra, sünnetli Karaim Yahudileri de Müslüman sanıldığı için canlarını kurtardı.)
Okul müfredatına dinsel eğitimi soktular.
Müftülük kurdular.
Propagandalarını yaymak için on bin nüsha basılan “Azat Kırım” adında gazete çıkardılar.Vs.
Kızıl Ordu, Kafkasya'ya girene kadar Naziler 2.5 yıl bu sömürüyü sürdürdü. İşte…