Kendini sergileme arzusu
Bayramda ilginizi en çok ne çekti: İnsanların cep telefonlarıyla aralıksız fotoğraf çekmeleri olabilir mi?Şunu da gördüm:“Saçım bozulmasın” diye genç kızlar, denize-havuza...
Bayramda ilginizi en çok ne çekti:
İnsanların cep telefonlarıyla aralıksız fotoğraf çekmeleri olabilir mi?
Şunu da gördüm:
“Saçım bozulmasın” diye genç kızlar, denize-havuza sadece yarı bellerine kadar poz vermek için giriyor!
Gençleri hoşgörüyle karşılayabiliyorum! Ergenlik, kişinin sosyal ortamdan onay aradığı dönem. Bu bağlamda benlik arayışında, özellikle akranlarından gelen geri bildirimleri çok önemsiyorlar. Ölçüleri ise beğeni ve takip sayısı! (İngiliz Guardian Gazetesi’nin 2015 yılında yaptırdığı araştırmaya göre genç kızlar, harika görünmediğini düşündüğü fotoğrafları sosyal medya hesaplarında paylaşmıyor; ve paylaştıklarından ise aldığı beğeniler ile doğru orantılı olarak özgüvenleri etkileniyor! Bu sebeple… En mükemmel pozu yakalayabilmek için en az 50 çekim yapıyorlar…)
Peki… Kadınlara ne oluyor?
Buluğ çağını çoktan aşmış kadınlar da like/beğenilme peşinde!
Farkında değiller:
Keyfiyetten zorunluluğa dönüşen Instagram’da fotoğraf-video paylaşma / görünme hissiyatı insanı kendinden uzaklaştırarak yabancılaşmaya neden oluyor.
“Olmak” değil, önemli olan “görünmek” oldu artık!
Beğenme sayısı, neredeyse kadının sosyal statüsünü belirleme aracı yapıldı. İnsanlar buna kendini kaptırdı. Bu nedenle…
Güzellik, kimliğin damgası haline getirildi: “Güzel- bakımlı- şık olmazsan like/beğenme alamazsın/saygın olamazsın!”
Yani “görünmek” de yetmiyor. “Görünmenin” tek kıstası “daha güzel görünmek” sayılıyor!
“Daha güzel” ise şu anlama geldi: “Daha mutlu!”
Bunun yolu Instagram’dan geçer oldu; beğeni sayısı güzelliği tescilliyor artık!
Bu niye böyle salgın hal aldı?
Tüketim endüstrisi güzel...