Kırmızı gündem
Sözcü yazarı Soner Yalçın bu hafta 'Kırmızı gündem' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Hoşgörü yok...
Anlayış yok...
Saygı, nezaket yok...
Eleştiri kültürümüz yok.
Ülkemizde bir konuyu inceleyip yanlış bulduğunuzu yazarsanız size salt düşmanlık ediliyor! Kimse hiç eleştiri duymak istemiyor, hep alkış almak, hep övülmek istiyor...
Sezai Karakoç dedi ki:
- Devlet hayatında samimi eleştiri şarttır. Eleştirisiz devlet, kısa zamanda çöker.
Üstadın tavsiyesine uyup devleti eleştireceğim! Başlayabilirim:
Dikkatinizi çekiyordur; son yıllarda ülke gündeminin ana konusu, güvenlik!
-MİT şu teröristi etkisiz hale getirdi...
-İçişleri Bakanlığı şu çeteye operasyon yaptı...
Her gün medyada, devlet güvenlik kurumlarının “operasyonel icraatı” yer alıyor. Devletin güvenlik faaliyetleri sürekli gündemde...
12 Eylül 1980 askeri darbe döneminin militarist günlerine benzedik: Adli vakalar-güvenlik operasyonları bitmek tükenmez şekilde devlet yayıncılığı ile “göze” sokuluyor!
Kuşkusuz iç-dış tehditle mücadele edilmesin demiyorum, bunun hemen her gün/daima gündeme getirilmesini eleştiriyorum. Mesela:
Güvenlikçi politikaların her eylemini “haberleştirmek” ülkemiz intibasını/izlenimini nasıl etkilediği üzerinde niye kimse durmuyor?
Siyaset bilimine göre, “gündemde ne kadar çok polisiye uygulama, o kadar az demokratikleşme” değil mi?
Örneğin... Bu halin özellikle ülke dış görünümüne etkisini sorgulamak gerektiğini söylemek istiyorum.
Devletin “idare psikolojisi” üzerinde düşünmek gerekmiyor mu?
★★★
Diyorum ki: