Nakşibendi ayrılık
Şeyh, Arapçada yaşlı kimse anlamına gelir...Keramet sahibi “seyittir”, rehberdir, alimdir, vaizdir. İslam’ın nasıl anlaşılacağına ve yaşanılacağına dair kendilerinde büyük yetki ve salahiyet görür. Dini otoriteleri güçlüdür, hakikatin temsilcisi olduğuna inanılır...
2019 yılıydı:
Cübbeli (Ahmet Mahmut Ünlü) Hoca telefon etti:
-Soner Bey, bizim cenahta Mustafa Kemal’e haksızlık yapılıyor, Atatürk’e nasıl düşmanlık edilebilir, bu gadre son vermek lazım.”
Odatv, Cübbeli Hoca ile röportaj yaptı. Hayli yankı buldu...
Bunu niçin anımsadım?
“Bizim Mahalle” tasavvuf tarihine pek meraksızdır, bazı hatırlatmalar yapayım:
Nakşibendilik, Buharalı Muhammet b. Bahattin Nakşibent (1318-1389) tarafından kuruldu.
Türkiye’nin bugün en etkili tarikatı Nakşibendiliğin Anadolu’ya girişi geç oldu! Bunun temel sebebi, Bahattin Nakşibent’in Timur’un hocası olması idi. Timur-Yıldırım rekabeti ve ardından Moğolların Anadolu’ya girmesiyle, Osmanlı yönetimi/ beylikler bu tarikata mesafeli durdu. Ki Anadolu’ya ilk gelen Nakşibendilerin Timur’un ordusunda görevli olduğunu iddia edenler var...
Sonuçta, Sultan Beyazıt 1481-1512 döneminde İstanbul Aksaray ve Fatih’te ilk Nakşibendi tekkesini Molla İlahi ve öğrencisi Ahmet Buhari açtı. Ancak, Hindistan’da hayli güçlü Nakşibendilerin gölgesi altındaydı.
Osmanlı’da zamanla Nakşiler dinsel itikattan çok, siyasi nüfuz üzerinden güç topladı. Mesela:
Şii Safevi ile mücadelesinde Osmanlı yönetimine Sünni Nakşiler destek verdi.