Nasihatname
Esved ül-Ansi… Yemenli idi. Asıl adı, Abhala bin Kaab bin Avf. Kimileri “Zul’l-Hımar”, kimileri “Zu’l-Hımar” derdi; biri “peçeli” diğeri “eşekli” demek.
Her daim peçeli gezmesi sebebiyle bu lakabı almıştı. Ya “eşekli” lakabı?
Yok, tahmin ettiğiniz gibi eşekle dolaşması değil…
Hz. Muhammet hasta yatağında iken Esved ül-Ansi birden ortaya çıkıp “asıl peygamber benim” demeye başladı! Kendine “Rahman ül-Yemen” adını verdi!
Güya maharetleri vardı. Neydi bu?
Eşeğinin kulağına eğilip, “Rabbine secde et” dediği vakit eşek çöküyor; “kalk” dediğinde eşek kalkıyordu.
Esved’in yaptığı basit sirk gösterisiydi. Ama ne oldu? Esved’in “peygamber” olduğuna inananlar çıktı! “Ne aptallarmış” demeyin sakın… Meselenin ekonomi-politik sebepler vardı:
– Habeş boyunduruğundan kurtulmak isteyen Yemenliler güç kazanacağını düşünüp “eşek gösterisine” inandı. Asıl inandığı… Esved’in, “Ey yabancılar ilimizden aldığınız toprakları geri verin” demesiydi!