Pes artık

Sözcü Gazetesi Yazarı Soner Yalçın'ın bugünkü (18.10.2022)''Pes artık'' başlıklı yazısı.

Adı, Sabahattin Çakır.

Reşadiye-Tokat 1936 doğumlu idi..

İTÜ Maden Fakültesi 1961 mezunu, yüksek mühendisti.

Evli, dokuz yaşında çocuğu vardı.

Tarih: 11 Ekim 1974.

Malatya-Hekimhan’da maden ocağı sahibi Bil­fer şirketine karşı, ücretle­ri ödenmediği için maden işçileri direniş başlattı. Şirket, eyleme başlayan 190 işçinin işine son verdi. Ardından 35 işçiyi daha kovdu.

Maden mühendisi Çakır, işçilerin şirket ile işveren güdümündeki sarı sen­dika işbirliğiyle kovulması­na tepki gösterdi. Bu tavır üzerine işveren, Çakır'ın “mecburi izin” kullanma­sına karar verdi. Çakır direndi. Çok geçmedi bir grup işçi tarafından dövü­lerek öldürüldü…

Cinayeti öğrenen Maden Mühendisleri Odası, yö­netim kurulu üyesi maden mühendisi Çetin Uygur'u incelemeler yapmak üzere Hekimhan'a gönderdi.

Çetin Uygur, Zon­guldak Devrek 1940 yılı doğumludur. O da İTÜ Maden Fakültesi mezunuy­du. Mesleğe, Zonguldak Maden İşletmesi'nin Kozlu ocağında maden mühendi­si olarak adım atmıştı.

Gerek Zonguldak ma­denlerindeki saptamaları…

Gerek Malatya madenle­rindeki gözlemleri…

Gerek işverenin, gerekse sarı sendikacılığın işçile­ri sömürdüğünü ve bu durumu gidermenin tek yolu olduğuna karar verdi: Gerçek anlamda sendika­laşma!

Yıl, 1975…

Çetin Uygur ve arka­daşları Yeraltı Maden-İş Sendikası kurup çalışma­lara başladı.

Yeni Çeltek, Aşka­le, Hekimhan, Divriği ilk örgütlenen yerler oldu. Sonra Tekirdağ Sa­ray, Artvin Murgul, Ankara Çayırhan, K.Maraş Belbaşı, Şır­nak Cizre, Tokat Tur­hal madenleri gibi toplam­da 17 işyerine ulaşıldı. 15 bin üyesi vardı.

Bu ocaklarda işyeri komite ve konseylerine dayanan, “üretenlerin yönettiği” deneyim haya­ta geçirildi: Üreten biziz, yöneten de biz olacağız!

Çoğunluğu köy kö­kenli-mülksüz maden işçilerinin acımasızca sö­mürüldüğü feodal sisteme son verilecekti.

Yeraltı Maden-İş için önem taşıyan konulardan birisi de işçi sağlığı ve iş güvenliğiydi, tüm çalışmalarda ön planda tutuldu. Önlem alma, kaza anında yapılacaklar, kaçak, vb. pek çok konu­da sendika, maden işçile­rine eğitim verdi. Herkes öncelikle birbirinin canın­dan sorumluydu. Keza: İş­verenin alması gereken önlemler konusunda da sendika ısrarcı ve takipçiy­di. Örneğin: Sendikanın en güçlü olduğu Yeni Çel­tek'te 1976'da yaşanan 23 günlük grev sonucun­da, iş güvenliği konu­sunda önemli ilerlemeler sağlandı…

Ancak işçi sınıfı merkez­li örgütlenme hiç kolay olmadı; Ramazan Sevindik gibi dört işçi yaşamını yitir­di. Çetin Uygur ve sendika yöneticileri Ankara'da silahlı saldırıda yaralandı…

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İçerden bir ses 04 Eylül 2024 | 2.310 Okunma Asıl “züppe” kim 30 Ağustos 2024 | 1.852 Okunma İmamoğlu’na ne lazım 28 Ağustos 2024 | 2.150 Okunma CHP vizyonu 22 Ağustos 2024 | 1.962 Okunma Aklıma “diyaloglar” geldi 20 Ağustos 2024 | 1.614 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar