Saklı Seçilmişler
“Saklı Seçilmişler/Siz Onları Değil, Onlar Sizi Seçti”… Kitabımı yazdım… Ortaya umutsuz bir tablo çıktı. “İnsanların moralini bozmayayım” dedim. Umutsuzluk...
“Saklı Seçilmişler/Siz Onları Değil, Onlar Sizi Seçti”…
Kitabımı yazdım…
Ortaya umutsuz bir tablo çıktı. “İnsanların moralini bozmayayım” dedim. Umutsuzluk ölümcül bir hastalıktır.
Üşenmedim…
Atatürk’ün tarımı geliştirmek için neler yaptığını kitaba ekledim. Atatürk’ün nasıl bir deha olduğuna ve halkını ne çok sevdiğine bir kez daha hayran kalacaksınız.
Evet…
Umutsuzluğa kapılmayalım. Yine yapabiliriz. Bunun için öncelikle yapılması gereken, bilmek!
– Topraklarımızın yavaş yavaş nasıl “işgal” edildiğini bilelim…
– “İşgale” hangi siyasi liderlerin nasıl destek verdiğini bilelim…
– Siyasetin sadece birbirine “laf geçirme” düzeyine indirilmesine karşı çıkıp, ivedilikle çözmemiz gereken sorunlarımız olduğunu bilelim…
Çünkü…
Sistemli bir düşman stratejiyle bir “gıda düzeni” kurup bizleri zehirliyorlar. Kısırlaştırıyorlar. Vücudun bağışıklık sistemini yok ederek kronik/müzmin hastalıkların artmasına neden oluyorlar. Neler neler…
Yaptıklarına inanamayacaksınız. “İnsan hakları” savunucusu kesilenlerin gerçek yüzünü gördükçe ürpereceksiniz.
Kitabın iddiası var:
İnsanları her lokmada suçluluk duygusuna yöneltmek “adam sendeciliğe” yol açıyor.
“Onu yeme bunu içme” gibi salt “modern muskalar” ile bu büyük sorunu yok edemeyiz.
Keza. Yoksulların olup bitenden haberi bile yok. Ayrıca insanları hastalandıran endüstriyel yiyecekler ucuz ve doğal beslenme artık çok pahalı. Hastalıklar salgın hale geldi…
Yani…
Mesele toplumsal. Daha köklü ekonomik-politik çözümler şart.