Terbiye sopası
Sözcü yazarı Soner Yalçın bu hafta 'Terbiye sopası' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Prof. Yalçın Küçük’ün sözüdür:
-Yönetici için korkutma, şiddetin kendisinden daha etkilidir!
Ülkemizde siyaset kültürü sürekli korku üretiyor.
Bu aslında yeni değil; son yıllarda korkutma yönteminin artışına tanık oluyoruz:
-Her aykırı düşünen terörist damgası yiyor...
-Her eylem komplocuk ile yaftalanıyor...
-Her muhalif hareketin hedefi kaos çıkarmak oluyor...
Hedefi, ülke ve millet olan gizli-açık tertipten geçilmiyor! Böylece rejim, salt korku inşasıyla sürüp gidiyor. Yönetme becerisi, korku yaratmakla ölçülüyor.
Ki amaç; itaat yaratmak, boyun eğdirmek, otoriterliği hâkim kılmak...
Böyle böyle, güvenlik sorunu siyasetin öznesi haline getirilerek, devletin her türlü şiddeti meşrulaştırıyor! Korku yaratmak, şiddetin meşrulaşmasına sebep oluyor.
Heyhat! Şu satırları yazmak bile, “dış tahrik” ve “tertip” gibi bin bir komploya sebep olabilir!
Maalesef... Siyaset sürekli paralize ediliyor; gayri milliler diye rakipler/muhalifler/ötekiler düşmanlaştırılıyor. İktidar, bir “güvenlik sırrı var ve ona sadece kendisi vakıf” havası estiriyor...
İşin özünde iktidar, kendini korumanın yöntemini böyle sağlıyor!
★★★
Korku yaratmak sadece devletin güvenlik kurumları alanında değil, ekonomiden kültüre hayatın her alanını etkiliyor...
Baksanıza, tüm tartışmaların temelinde hareket alanını felç eden -çoğu yapay- komplo ürünü korkular var.
Ülkedeki aşırı kutuplaşmanın sebebi bu değil mi?
Ülkede demokrasi kültürünün bir türlü kökleşememesinin sebebi bu değil mi?
Ya hukuk devletinin sürekli erozyona uğraması?
Ya özgürlüklerin sınırlanması?
Ya gündemde hep suç ve cezanın olması?
Güvenlik korkusu, (en son AYM-Yargıtay çekişmesi gibi) yasaların/kanunların üstünde oluyor. Her konu/tartışma daima “tehdit bağlamında” ele alınıyor. Demokratikleşmenin önüne böyle set çekiliyor.
Çoğu kimseler bu hakikatle yüzleş(e)miyor, korkuyor, kurban olmak istemiyor! Korku, insanları olağanüstü rejimde yaşamaya mecbur kılıyor...
Bu “korku iklimin” son yıllarda baş yaratıcısı FETÖ oldu. Devlet sırlarının korunduğu Kozmik Oda’ya bile böyle girildi. Vs. İdeolojik mirası sürüyor ne yazık ki...
★★★
Her olaya komplocu yaklaşım, her muhalife gayri milli bakış keyfiliği ülke idaresini kaosa sürüklüyor.
Kendini “milli cephede” görüp, karşı tarafı sürekli anormalleştirmek çok kırılgan toplum yaratıyor. Devlet bütünlüğü sarsılıyor...