Yenilgi kültürü

Sözcü Gazetesi Yazarı Soner Yalçın'ın bugünkü (20.12.2022)''Yenilgi kültürü'' başlıklı yazısı.

-İKTİDAR ortağı yaptığı FETÖ ve açılım yaparak meşruiyet sağla­maya çalıştığı PKK terör örgütleriyle ŞİMDİ müca­dele ediyor.

-Kıbrıs’ta Annan Pla­nı’nı desteklerken ŞİM­Dİ Denktaş Planı’nı haya­ta geçiriyor.

-Ermenistan açılımı yaparken ŞİMDİ Azer­baycan’ın yanında dimdik duruyor.

-Suriye’yi bölmek iste­yen emperyalist politikayı savunurken ŞİMDİ Esat ile anlaşıyor.

-Kaddafi’nin linç edilmesi için para taşır­ken ŞİMDİ Libya’nın Doğu Akdeniz Projesi ile yanımızda olması için çaba sarf ediyor.

-Ege adalarının silah­landırılmasını seyreder­ken ŞİMDİ Avrupa’nın şımarık çocuğu Yunan’ın kulağını çekiyor.

-NATO güvenliği, AB müktesebatı deyip Batı isteklerine boyun eğer­ken ŞİMDİ Rusya, Çin, İran'ın yanında duruyor.

-Mısır, İsrail, Suudi Arabistan gibi ülkeler ile küskünlük yaşarken ŞİM­Dİ el sıkışıyor.

-Ekonominin düme­nini kağıttan para ka­zananların inisiyatifine bırakırken ŞİMDİ Türk Lirasının gerçek değeri ile yüzleşiyor, üretim için faiz lobisine karşı mücadele veriyor.

-Soğuk Savaş'ın kaba muhafazakâr kafasını taşırken ŞİMDİ Atatürk diyor, İskenderpaşa Ce­maati'nin kapısına polis dayayıp tutuklama yapıl­masını sağlıyor, Cumhuri­yet'e ve dil devrimine laf eden grup başkan vekilini görevden alıyor…

Uzatmayayım…

Peki…

“Karşı mahalleden” bile icraatlarına destek bulur­ken, Ekrem İmamoğlu'na karşı yargı darbesini niçin yaptırdı? Ki bu ilk de­ğil; İstanbul'u kaybedince de seçimi iptal ettirmişti.

İmamoğlu'nun bugün aday olmaması/ yarın cumhurbaşkanı seçilme­mesi için yine yargıyı dev­reye soktu. Neden sürekli bunu yapı­yor? Benim üzerinde durmak istediğim konu bu: Yenil­gi kültürü!

Kavram genellikle fut­bol maçlarında karşımıza çıkıyor. Ancak. Siyaset dünyasındaki yenilgi kültürü üzerinde hiç du­rulmuyor. Bunun politik psikolojiye etkisi gör­mezden geliniyor…

Şuraya geleceğim:

Ülkemizde yenilgi/ mağlubiyet, felaket–çö­küş olarak değerlen­diriliyor. Siyaset, top­yekun savaş olarak yaşanıyor. Sanki işin sonunda kıyamet var. Bu sebeple:

Kazanmak için her yol mübah oluyor. Her türlü şiddet, siyasetin aracı haline getiriliyor.

“Vatan haini” gibi en ağır sözler sarf edi­liyor, linçler, yargı darbeleri ve hatta suikastlar yaşanıyor.

Yani… Kalemin yerini “kılıç” alıyor. Hedef bel­li, ucunda ne olursa olsun kaybetmeyeceğiz!

Bu içine girilen gir­dap, toplumsal kültü­rel kimliği oluşturuyor. Ve:

İnsanların sadakati, aidiyeti, bağlılığı bunun üzerinden belirleniyor. Kara propagandaya, ger­çeklerin eğilip bükül­mesine destekçilerin uyması şartı dayatılıyor! İtibariyle kimse hakikati aramıyor, yalanın daya­nışması yaşanıyor…

Bugün İmamoğlu'na yapılan yargı darbesi ve sonrasında iktidar çev­resinde bunun yorumuna dair sözler tavırlar tam da budur: Yenilgi kültürü!

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İçerden bir ses 04 Eylül 2024 | 2.310 Okunma Asıl “züppe” kim 30 Ağustos 2024 | 1.852 Okunma İmamoğlu’na ne lazım 28 Ağustos 2024 | 2.150 Okunma CHP vizyonu 22 Ağustos 2024 | 1.962 Okunma Aklıma “diyaloglar” geldi 20 Ağustos 2024 | 1.614 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar