İlk iş AB çıpasını güçlendirilmek
TÜRKİYE, her gün inanılması çok zor olaylar yaşıyor, ama ülke için daha büyük tehlike, bu yaşananları normal görüp kanıksar hale gelmiş olmaktır. Oysa Türkiye’nin, bölgesinde ve...
TÜRKİYE, her gün inanılması çok zor olaylar yaşıyor, ama ülke için daha büyük tehlike, bu yaşananları normal görüp kanıksar hale gelmiş olmaktır.
Oysa Türkiye’nin, bölgesinde ve dünyada güçlü olmasının tek şartı, önce anavatanında huzur ve güvenliği sağlamasıdır.
İçeride toplumsal barışı koruyamamış, ortak değerlerini yitirmiş bir Türkiye, en büyük zararı ilk başta kendisine verir.
Toplumsal barışın temel şartının ise hukuk devletinden, hukukun üstünlüğüne eksiksiz uymaktan geçtiğini görmek çok açık bir vatanseverlik gerçeğidir.
CHP İÇİN ZORUNLULUK
Üç gün içinde, Can Dündar ile Erdem Gül’ün gazetecilik faaliyetleri sonucu tutuklanmaları; Tahir Elçi’nin karanlık bir katliama kurban gitmesi dahi bu noktada başka söze gerek bırakmıyor.
İfadeler alınırken bütün soruların, “Bu haberi neden yaptın” çevresinde dönüp durduğu bir soruşturmada, kaçma şüphesi hiç olmayan Dündar ve Gül’ün, ‘ceza değil önleme amaçlı olduğu’ unutulan ‘tutuklama’ işlemine reva görülmesi en başta hukuk devletini yok ediyor.
Sonra da çok değil, 3-5 yıl gibi çok yakın tarihte yaşanan musibetlerden zerre ders alınmadığını kanıtlıyor.
Elçi’nin katli de provokasyonlara açık bir ülkenin varlığına tuz biber ekiyor.
Tüm bu gelişmelerin aynı iktidar döneminde ve tam da AB ile yepyeni bir süreç başlarken yaşanması da ayrı bir çarpıklık işareti.
Başbakan Davutoğlu’nun dün Brüksel’e giderken yaptığı açıklama umutlar barındırsa da kontrol edilemeyen gelişmeler, ayak bağı olmayı sürdürüyor.
Yine de AB, Türkiye için eğer sağlam çıpa olarak görülüyorsa, yeni süreci teşvik etmek herkes ve her kurum için zorunluluk olmalı, en başta da CHP için.