Emperyalizme vuran el tutulmaz
Sosyal medyada bir izleyicim var. ABD’nin Afganistan’dan kovulmasından sonra yazdıklarımdan bu yana, ne zaman Afganistan’da yanlış bir şey olsa, hele diyelim kadınlara karşı bir karar alınsa, hemen bana yazar:“Şule...
Sosyal medyada bir izleyicim var. ABD’nin Afganistan’dan kovulmasından sonra yazdıklarımdan bu yana, ne zaman Afganistan’da yanlış bir şey olsa, hele diyelim kadınlara karşı bir karar alınsa, hemen bana yazar:
“Şule Hanım… Şule Hanım… hani güneş Doğu’dan doğardı!”
İlle benim, Atatürk’ün bile yaptıklarından geri dönüp… onu da çiğneyip (oysa sözel sorsanız güya “Atatürkçülük”te bizleri kırk kez cebinden çıkarır…)
“Hakkaten bu Afganistan çok gerici… yeldir yeldir… doğulu, ilkel çoban Afganlar… bak ABD gitti de ne oldu… iyice battılar gördünüz mü… hata etmişiz ABD’ye karşı bağımsızlıklarını savunmalarını.” dememi bekler.
Atatürk’ün tek ayırt edici özelliği tam da buydu.
Maddeyi anlamak. İleriyi görmek.