İngiliz alınca alkış Arap alınca işgal
Aydınlık Gazetesi Yazarı Şule Perinçek'in bugünkü (05.06.2022)''İngiliz alınca alkış Arap alınca işgal'' başlıklı yazısı.
Geçenlerde bir fotoğraf görmüştüm. Bir hastane pankartı. Altında Arapçası da yazıyordu. Bir gencimiz de üzerini kapatıyor. Türkiye’de Türkçe kullanılır gibi bir şey yazılı bandı üzerine yapıştırıyor.
Orada İngilizce ya da Almanca hatta Yunanca (olay İzmir’de olduğu için o da mümkündü) yazsa üstü böyle kapanır mıydı…
Yıllardır Almanya’ya, İngiltere’ye, İsviçre’ye giderim… Oralardaki vatandaşlarımızın sorunları bizim de derdimizdir. Bizim derdimiz, gelseler de gelmeseler de onların derdidir. Türk insanı anavatanına düşkündür.
ABD’de bile. ABD uzaktır. Gelmek gitmek zordur. Türkçeleri yavaş yavaş gider. Ama yüreklerinden vatan aşkı gitmez.
Bir keresinde bine yakın kişiye Washington’da konuşma yapmıştım. Bütün davetliler heyecana kapılıp ayağa fırladılar. Salonu “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye çın çın çınlattılar.
Oralara gittiğimde sınırlarından geçerken bin beter pişman olurdum. Onlara benziyorum, onların dilini konuşuyorum diye…
Pasaportumun rengini görünce “A... aa siz de mi Türksünüz…” lafını işitmekten nefret ettim. Keşke kıvırcık kafa olaydım. Keşke simsiyah upuzun saçlı olaydım.
Bu lafı işitmeyeydim…
Yıllar geçti.
İkinci, üçüncü kuşak geldi.
Çok başarılı oldular.
Hem de o “sarı kafalardan” çok daha fazla.
Ama hep “göçmen”diler… hep “yabancı”…
İkinci sınıfı geçemediler.
Geçen hafta Yeni Ufuklar programımızda İsveç’i konuştuk. Nedir ne değildir öylesine güzel çıktı ki… 40 yıldır orada yaşayan Dr. Tülin Uygur da söyledi. Bakan bile olsak göçmeniz diye…
Güya çok demokratlar.
Ama bize gelince sınır var.
Çok eleştirdik.
Çok ayıpladık.
Şimdi bizde bir kışkırtma var.
Bilinçli. Planlı. Adım adım tırmandırılıyor.
Bu siyasi yönü. Nedeni belli. Yapanlar görev yerine getiriyor, diyelim.
Ama ötekisi bize yakışıyor mu?
Bir Arap aşağılaması.
Ayrımcılık.
Ne geleneğimizde var, ne tarihimizde.
Atatürk diyorsunuz da… şu kadarcık bile tanımıyorsunuz. Rotası emperyalizme karşıydı. O adalet terazisini hiç elinden bırakmadı. Suriye Başbakanı Cemal Mardam’la görüşmesini Atatürk’ün Bütün Eserleri’nden okuyun. Nasıl ayırt eder Suriyelilerle Fransızları…