Tuvalet parasının siyasetimizdeki yeri
Müthişti...! Tuvalet parası! “2005 yılında aramızda en önemli ekonomik reformlardan birini yaparak, paramızda istemediğiniz kadar sıfır var. O sıfırları attık mı attık. Tuvalete girişin fiyatı...
Müthişti...!
Tuvalet parası!
“2005 yılında aramızda en önemli ekonomik reformlardan birini yaparak, paramızda istemediğiniz kadar sıfır var. O sıfırları attık mı attık. Tuvalete girişin fiyatı bir milyondu ya..
Halbuki eskiden delikli kuruşlarla gidiyorduk... Ülkeyi nerelerden nereye getirdik...”
Tayyip Erdoğan aynen böyle söyledi.
Geçen hafta yer kalmadı. Yazamadım. Ama tarihe not düşmeliydik. Bu hafta bayramlık yazı yaptım.
“Sıfırları” kağıdın üzerinden silince ucuzladığını düşünen biri Türkiye’nin önündeki ekonomik sorunları nasıl çözecek.
Kulaklarıma inanamadım. Yazmak için tekrar dinledim.
O sırada birkaç “Tuvalet parası” haberine rastladım.
“1 TL’lik tuvalet parasını vermek istemeyen genç, takunya ile dayak yedi. Emre G. baygınlık geçirdi. Olay, Kasımpaşa’daki bir cami tuvaletinde meydana geldi.”
“Sarıyer’deki Maslak Üçyol Camii’nin hemen yakınında korkunç bir cinayet yaşandı. Caminin tuvaletini temizleyerek evinin geçimini sağlayan Fırat Karavil (36), tuvaleti kullanan kişiden 1 liralık ücreti istediği için çıkan tartışmada başından vurularak öldürüldü.”
Hızımı alamadım. Başka haberlere sıçradım.
Başlık şöyle: “Devletin zirvesi tuvalete el attı”
Haber şaşırtıcı değil, ama yolumuzu aydınlatıcı:
“Erdoğan canlı yayında Kılıçdaroğlu’na sert çıktı.’Gelip baksın. Altın klozet varsa istifa ederim. Ne zamandan beri sarayın tuvaletlerini temizledin de biliyorsun’ dedi. Dün Cumhurbaşkanlığı’ndan CHP’ye resmi yazıyla davet gitti. Erdoğan’ın avukatı dava açacaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu ise ‘Ben sarayda değil, valinin konutunda altın klozet var dedim. Kaçak saraya gitmem’ diye rest çekti.”
Şaka yapıyorum sanıyorsunuz değil mi... İnanın, aynen kopyalayıp