Adalette Nuşirevan’ın neresindeyiz?
İzmir / Karabağlar’dan Ali Akbaş: “Kur’ân’ın dört esası nedir? Adalet ve ibadet arasında nasıl bir ilişki vardır? Adaletin önemi ile ilgili İslâm tarihinden yaşanmış örnekler...
İzmir / Karabağlar’dan Ali Akbaş: “Kur’ân’ın dört esası nedir? Adalet ve ibadet arasında nasıl bir ilişki vardır? Adaletin önemi ile ilgili İslâm tarihinden yaşanmış örnekler verebilir misiniz?”
Kur’ân’ın Dört Esası
Kur’ân’ın dört esasını Bediüzzaman Hazretleri şöyle ifade ediyor: “Kur’ân’daki anasır-ı esasiye ve Kur’ân’ın takip ettiği maksatlar tevhid, nübüvvet, haşir, adalet ile ibadet olmak üzere dörttür.”1
Kısaca ele alalım:
1- Tevhid: Allah’ın varlığı ve birliği inancıdır. Kur’ân’ın bütün meselelerini üzerine bina ettiği en esaslı dâvâsıdır.
2- Nübüvvet: Peygamberlik demektir. Kur’ân’ın ikinci önemli esasıdır. Bize peygamber eliyle ulaşan Kur’ân, bizi Peygambere iman ve itaat etmeye çağırır.
3- Haşir: Ahirete iman Kur’ân’ın üçüncü önemli esasıdır. Haşir, fizikî olarak diriltildikten sonra bütün insanların adil bir yargılama için toplanacağı gerçeğidir. Ahiret, mahşerden sonra sonsuza kadar devam edeceği Kur’ân tarafından bildirilen fizikî hayatın ve cismanî diyarların adıdır.
Adalet ve İbadet
4- Adalet ve ibadet: Adalet sosyal hayatımızı, ibadet de şahsî hayatımızı düzene sokan unsurlardır ki, Kur’ân’ın takip ettiği dördüncü esastır. Sosyal hayatta adaletsiz bir yaklaşım kesinlikle kul hakkını mucip olur. Ferdî hayatta ibadetsiz bir yaklaşım da, kişinin kendine zulmetmesi demek olur. Esasen adalet ibadetle başlar. İbadet de adaletle başlar ve yaşar.