Allah’ı çok sevmemizin üç gerekçesi
Ömer Bey: “1- Mesnevî-i Nûriye’nin 181. sayfasında “ve keza, seni nefsini sevmeye sevk eden esbap” diye başlayarak, nefsimizi sevme sebepleri zikrediliyor. Bu bölümü açıklar mısınız? 2- Peygamberimiz (asm)...
Ömer Bey: “1- Mesnevî-i Nûriye’nin 181. sayfasında “ve keza, seni nefsini sevmeye sevk eden esbap” diye başlayarak, nefsimizi sevme sebepleri zikrediliyor. Bu bölümü açıklar mısınız? 2- Peygamberimiz (asm) ‘Gaflet şu üç şeyde olur: Allah’ı anma meselesinde, sabah namazını kıldıktan sonra güneş doğuncaya kadar geçen sürede ve kişinin ne derece borca girdiğini düşünmeden ödeyemeyecek kadar borç alması halinde1’ buyuruyor. Bu hadisi nasıl anlayalım? 3- Kur’ân-ı Kerîm okumanın hükmü nedir?”
MENFAATİN VE GÜZELLİĞİN KAYNAĞI
Bedîüzzaman’ın ifadesiyle, bizi nefsimizi sevmeye sevk eden sebepler üçtür:
1- Bütün lezzetlerin kaynağı nefistir.
2- Vücudumuzun merkezi ve menfaatimizin takipçisi nefistir.
3- Bize en yakın zannettiğimiz şey nefistir.
Madem böyledir: (Üstad Hazretleri şöyle soruyor:)
1- Ey nefis! Fani lezzetlere mukabil, baki lezzetleri veren Allah’ı -nefsinden ve sevdiklerinden- daha ziyade sevmen gerekmiyor mu?
2- Ey nefis! Kendini vücudun merkezi sayıyorsun, menfaatin kaynağı zannediyorsun! Öyleyse, o vücudu sana veren ve vücudun ayakta kalmasını sağlayan Allah daha fazla sevgiye ve muhabbete lâyık değil midir?
3- Nefsini sevmen, onun sana yakınlığı dolayısıyla; öyle mi? Öyleyse, istediğin bütün güzellikler elinde bulunan, o nefsi yaratan ve sana nefsinden daha yakın olan Allah daha çok sevmeni hak etmiyor mu?2