Bayramlar rahmeti, mağfireti ve cenneti temsil ederler
Bu bayram Muhammed (asm) ümmetinin bayramıdır ve orucumuzun dergâh-ı İlâhiye’ce kabulünün belgesidir.BAYRAM BİR KABUL BELGESİDİR Otuz günlük “oruçla terbiye olmak” gibi bir revizyondan sonra...
Bu bayram Muhammed (asm) ümmetinin bayramıdır ve orucumuzun dergâh-ı İlâhiye’ce kabulünün belgesidir.
BAYRAM BİR KABUL BELGESİDİR
Otuz günlük “oruçla terbiye olmak” gibi bir revizyondan sonra, böyle arka arkaya üç günün bayram kılınması, ibadet ayında ümmetçe duruşumuzun, tavrımızın ve ibadetimizin Rabbimizi hoşnut ettiğinin belgesi niteliğindedir.
Binlerce hamdler ve şükürler olsun!
Hadis-i kutside “Oruçlunun iki sevinci vardır: Biri iftar ettiği andaki sevinci, diğeri Rabbine kavuştuğu andaki sevinci.” tarzında iki sevinçten bahsedilir. Bu iki sevinçten “iftar sevinci”nin içine bayram sevinci de giriyor. Nitekim bu gün “gün bazında” ilk iftar ettiğimiz, yani yiyip içmeyi ilk serbestçe yaptığımız gündür. Zaten bu bayrama bu nedenle Fıtır Bayramı denmiştir.
MÜJDELER BAYRAMDA BİRLEŞİR
Ramazan ayını, “başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından azat olmak” müjdeleri kulaklarımızda çınlayarak idrak ettik. Ay boyunca bu müjdeler gözümüzden, gönlümüzden düşmedi. Bu müjdelerin gerçeğe dönüşmesini hep istedik. Rahmeti şiddetle istedik, mağfirete ekmekten ve sudan daha fazla ihtiyaç hissettik ve cehennem azabından azat olmak, Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle, en büyük meselemiz oldu.