Cennette cenneti unutturan yüksek bir huzur
Yüksel Bey: “Cennette Allah’ı görmenin mahiyeti ve keyfiyeti nasıl olacaktır?”Öyle Bir Cemal ki, Koca Cennet Bir Cilvesidir Yüce Allah’ın kendisini kullarına arz etmesi, kullarını kendi rü’yeti ile mest...
Yüksel Bey: “Cennette Allah’ı görmenin mahiyeti ve keyfiyeti nasıl olacaktır?”
Öyle Bir Cemal ki, Koca Cennet Bir Cilvesidir
Yüce Allah’ın kendisini kullarına arz etmesi, kullarını kendi rü’yeti ile mest etmesi, kendi Cemalini göstermek suretiyle kullarını huzurun, onurun, izzetin, şerefin, keremin, ikramın, ihsanın, lütfun, fazlın ve saadetin hayaller ötesinde zirvesine çıkarması her kulun şiddetle arzu ettiği, emsali görülmemiş, müjdesi dahi insanı sevinçten ağlatan bir rahmettir.
Bu rahmet, Cennette Cenneti unutturan, bir anı bütün Cennete bedel bir tecellîdir.
Bu müjde Kur’ân’a aittir. Buyuruyor ki:
“Kıyamette ışıl ışıl parlayan yüzler vardır ki, Rablerine bakarlar.”1
Ebû Saîd el-Hudrî (ra) anlatmıştır: Resûlullah Efendimiz’e (asm) sordular:
“-Yâ Resûlallah! Kıyâmet gününde Rabb’imizi görür müyüz?”
Peygamber Efendimiz (asm): “-Evet!” buyurdu. Devamla: “-Güneşi öğlen üstü ayakta önünde hiçbir bulut yokken görmek için itişip kakışarak birbirinize zarar verir misiniz? Veya ay’ı on dördüncü gece açık havada hiçbir bulut yokken görmek için birbirinize zarar verir misiniz?” buyurdu.
Ashab-ı Kiram (ra): “-Hayır yâ Resûlallah!” dediler