Günahı yakan bir istiğfar cümlesi
Çorum’dan Mustafa Derindere: “Seyyidül-istiğfar duâsı nedir? Manası ve istiğfar için önemini açıklar mısınız?”İstiğfarın Tanımı İstiğfar kulun günahından...
Çorum’dan Mustafa Derindere: “Seyyidül-istiğfar duâsı nedir? Manası ve istiğfar için önemini açıklar mısınız?”
İstiğfarın Tanımı
İstiğfar kulun günahından pişmanlık duyması ve günahını doğrudan Cenâb-ı Allah’a itiraf ederek af istemesidir. Seyyidü’l-istiğfar ise, tesiri bizzat Peygamber Efendimiz (asm) tarafından haber verilmiş, Allah nezdinde günahı yakan bir istiğfar cümlesidir.
Aslında istiğfarın efendisi, esahlısı, esaslısı, kişinin günahını Allah’a karşı itiraf edip Allah’tan samimî biçimde af istemesidir. Bu esaslı süreçte nefsini itham etmek vardır, günahını görmek vardır, itiraf edip gerçekten nedamet duymak vardır, Cenâb-ı Allah’tan mağfiret dilemek vardır, günahın şerrinden, yakıcılığından, cazibesinden, hatarından, dünyada ahirette verdiği hasarından, günaha sürükleyen şeytandan Allah’a sığınmak vardır, Cenâb-ı Allah’ın büyüklüğünü, rahmetini ve mağfiretini sığınılacak tek kapı görmek vardır. Böyle bir tevhid hassasiyetiyle inşallah günah kişinin yakasından düşer.
Bu esaslı süreci Bediüzzaman Hazretleri şöyle ifade ediyor: “Nefsini ittiham eden, kusurunu görür. Kusurunu itiraf eden, istiğfar eder. İstiğfar eden, istiaze eder. İstiaze eden, şeytanın şerrinden kurtulur. Kusurunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır. Ve kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar. İtiraf etse, affa müstahak olur.1