Her ölüm ecel ile gelir
Tahsin Bey: “Üstad Bediüzzaman Hazretleri 13. Söz’de katil ve maktul hakkında: “Ecel birdir, değişmez. O maktul, her halde, ecel geldiğinden daha ziyade kalmayacaktı; o katil ise, o kaza-i İlâhiyeye vasıta...
Tahsin Bey: “Üstad Bediüzzaman Hazretleri 13. Söz’de katil ve maktul hakkında: “Ecel birdir, değişmez. O maktul, her halde, ecel geldiğinden daha ziyade kalmayacaktı; o katil ise, o kaza-i İlâhiyeye vasıta olmuş.”1 derken, 26. Söz’de, “Biz ehl-i hak deriz ki, “Tüfek atmasaydı, ölmesi bizce meçhul.”2 diyor. Bu cümleleri birbiriyle nasıl telif edelim? Bunu açıklar mısınız?”
Vakıa ile Mümkinat Farklıdır
Bu cümlelerin her birinin, “katili ve maktulü” konu edinmiş olduğu doğrudur.
Fakat her iki cümlenin de konumu farklıdır.
Birincisi yaşanmış bir olaydan, ikincisi ise yaşanması muhtemel bir olaydan bahsediyor.
Birincisi vakıadan, ikincisi mümkinattan bahsediyor.
Vakıa gerçekleşmiş olaya denir.
Mümkinat ise gerçekleşmemiştir; nasıl gerçekleşeceğini bilemeyiz.
Üstad Hazretleri birinci cümleyi Medrese-i Yusufiye’de adam öldürmekten hüküm giymiş bir katili tövbe etmeye ve öldürdüğü adamın yakınlarıyla barışmaya, düşmanlığı bitirmeye ikna etmek için sarf ediyor.