Kur’ân’da müsbet hareket düsturu var mıdır?
Ekrem Bey: “Müsbet hareket, yaklaşım olarak Kur’ân’da var mıdır?”KUR’ÂN’DA MÜSBET HAREKET Müsbet hareketi emreden Kur’ân’dır. Tanımı: Fitnenin ayyuka...
Ekrem Bey: “Müsbet hareket, yaklaşım olarak Kur’ân’da var mıdır?”
KUR’ÂN’DA MÜSBET HAREKET
Müsbet hareketi emreden Kur’ân’dır.
Tanımı: Fitnenin ayyuka çıktığı ve fesadın çok can yaktığı dönemlerde pozitif davranmak, asayişi muhafaza etmek, menfi tepki ve davranışlardan kesinlikle kaçınmak, dâhilde şiddete şiddetle karşılık vermekten sakınmaktır.
Bediüzzaman Hazretleri bu Kur’ân prensibini Kur’ân’dan ve Asr-ı Saadetten ders almıştır.
İşte Bediüzzaman’ın “müsbet hareket” çizgisini ilham aldığı örnek iki âyet:
1- (İdfe’ bi’lletî hiye ahsen) “Kötülüğü iyiliğin en güzeliyle sav.”1
2- (Ve izâ merrû bi’l-lağvi merrû kirâma) “Boş sözlerle, çirkin davranışlarla karşılaştıkları zaman keremle ve iyilikle geçip giderler.”2
Ve işte Bediüzzaman’a “müsbet hareket” çizgisini ders veren bir Peygamber (asm) emri: “Sakın kararsız olup da: “Ben de herkes gibiyim. Eğer insanlar iyilik yaparsa ben de iyilik yaparım, kötülük yaparsa ben de kötülük yaparım” demeyin. Aksine, nefsinizi kararlı tutun, halk iyilik yaptı mı siz de iyilik yapın, halk kötülük yaparsa siz kötülükten sakının.”3
ASAYİŞİ MUHAFAZA ÇİZGİSİ
Müsbet hareket, asayişi muhafaza çizgisine kanaat etmektir. Bu çizgi, asrımızın sosyal, siyasî ve dinî çalkantılarına, fitnelerine ve zındıka komitelerinin dayanılmaz plân ve saldırılarına karşı Bediüzzaman’ın Kur’ân’dan ve sünnetten aldığı, uyguladığı ve âlem-i İslâm’a tavsiye ettiği bir pozitif duruşu ifade eder.
Nur Talebeleri bu pozitif duruşu Bediüzzaman döneminde gösterdikleri gibi, Bediüzzaman’dan sonra da bütün zor ve acı günlerde müsbet hareketten sapmamışlar ve fiilleriyle müsbet hareketin sembolü olmuşlardır.
Öyle ki seksen yıldır nice fırtınalar, fitneler, dinî musîbetler, sosyal facialar, baskılar, darbeler gören ve her fırtınada kendilerini mahkemelerde ve hapishanelerde bulan Nur Talebeleri, hapse razı olmuşlar ve tek bir kişinin bile burnunu kanatacak bir olaya meydan vermemişlerdir.