Akıldaki sorular
Nice zamandır yazdığım ve sosyal medyada paylaştığım yazıların altına iliştirilen yorumlardan, eleştirilerden ya da sorulan sorulardan yana bir rahatsızlığım vardı. Yanlış anlaşılmasın...
Soru sorulduğu ya da yorum veya eleştiri yapıldığı için rahatsızlık duymadım.
Derdimi şöyle anlatayım.
Sosyal medya hesaplarına veya mail adresime her gün yaklaşık 150-200 mesaj geliyor ve bu mesajların çoğu, cevabı aranan sorulardan ibaret.
E, haliyle bilgisayar başına oturup bunlara yazılı olarak tek tek cevap vermek mümkün olmuyor. Zaman içinde gördüm ki cevap yazamadığım okurlar, "Bizi adam yerine koyup cevap vermedin" diye gönül koyuyor.
Geçen bu konuda sohbet ettiğim ağabeyim Hadi Özışık ilk duyduğum anda aklıma yatan çok hoş bir öneri sundu.
"Aç kendine bir Youtube kanalı. Haftada bir iki kez kanal üzerinden yayın yaparak sana gelen sorulara veya eleştirilere rahatlıkla cevap verebilirsin" dedi.
Fikri beğenince, hiç ikiletmeden hazırlıklara başladım. Nice zamandır pek de aktif kullanmadığım kişisel Youtube hesabımı hemen harekete geçirdim.
Bundan böyle bir aksilik olmazsa haftanın bir ya da iki günü bu kanal aracılığıyla sizinle buluşup karşılıklı sohbet edeceğiz.
Programın adı "Akıldaki Sorular" olacak...
Siz aklınıza takılan soruları soracaksınız, ben de...