Bela okumak yerine, bela olmayı başarmak gerek!
Devasa Müslüman ülkelerin tam ortasında kalmış bir başka devlet düşünün. Adı Filistin... Ve sonra, dünya üzerindeki toplam nüfusu İstanbul'un üçte ikisi kadar dahi olmayan başka bir millet...
Devasa Müslüman ülkelerin tam ortasında kalmış bir başka devlet düşünün.
Adı Filistin...
Ve sonra, dünya üzerindeki toplam nüfusu İstanbul'un üçte ikisi kadar dahi olmayan başka bir millet düşünün.
O millet, devasa büyüklüğündeki Müslüman ülkelerin tam ortasında yer alan Filistin'in küçük bir bölümünü işgal ediyor.
Sonra...
Sonra gün gün, ay ay, yıl yıl bu işgali büyütüyor ve neredeyse tamamını ele geçiriyor. Vatanını, toprağını, yuvasını korumak için çırpınan Müslüman halkı katlediyor.
Mukaddes beldeleri küle ve köze dönüştürüyor. Bölgenin insanına korkacak zaman bile tanımadan öldürüyor.
Peki etrafındaki o devasa büyüklükteki Müslüman ülkeler ne yapıyor? Büyük çoğunluğu, Batı'nın buyruğu altında ve olanı biteni bir sinema filmi izlercesine izliyor.
Aralarından sadece bir ülke, yani Türkiye bir şeyler yapmak için çabalıyor.
Onların yaptıkları da bela okumaktan, Coca-Cola boykot etmekten, İsrail bayrağı yakmaktan öteye geçmiyor.