İntikam yemini!..

Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Mine Kırıkkanat'ın Halk TV'de yaptığı korkunç açıklamaları günlerce, hatta aylarca konuşsak yeridir. Belki duymayan bir çift kulak vardır diye bir de buradan...

Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Mine Kırıkkanat'ın Halk TV'de yaptığı korkunç açıklamaları günlerce, hatta aylarca konuşsak yeridir.
Belki duymayan bir çift kulak vardır diye bir de buradan duyuralım hezeyan dolu o açıklamaları:

"Dinlerini yaşatmamışız, camilerini kapatmışız. Bazı camileri ahır yapmışız, çocukların okumasına mâni olmuşuz diye şikâyet ediyorlar. Yani onları mağdur etmişiz. Kim şimdi mağdur? Biz. O zaman bunun da bir hesap günü gelecek. Şimdi mağdur biziz. Biz de sizi mağdur edeceğiz elbette. Elbette bugün gelecek" diyor.
Bu sıradan bir açıklama değil, âdeta intikam yeminidir.
"Zamanında siz Müslümanlara yaptığımız zulmü çok özledik ve eğer elimize bir fırsat geçer de iktidara gelirsek yine aynısını yapacağız" itirafıdır.
Onlar için pek kolay değil elbet...
Şu ülkede azınlık olmana rağmen 80 yıl imtiyazlı yaşayacaksın. Atatürk'ün ve laikliğin arkasına saklanarak istediğine istediğin zulmü yapacaksın. Başörtülü kadınları merdiven temizliğine veya hizmetçiliğe layık göreceksin.
Sonra bir adam gelip ülkenin çehresini değiştirecek ve sen bir anda tüm imtiyazını kaybedip, herkes gibi sıradan bir vatandaş olacaksın. Buna tahammül edebilmek çok zor tabii onlar için!
Öfke nöbetleri geçirmeleri, çıldırmış gibi oraya buraya saldırmaları bundan. Çünkü ellerinde kendilerini savunacak bir argümanları kalmadı. Âdeta rezil rüsva oldular. Tehdit etmekten, şantaj yapmaktan başka şansları kalmadı.
Altını çizerek söylüyorum.
Bunlardaki intikam hissi ile PKK'daki intikam hissi arasında zerre-i miskal fark yok!
Vallahi de yok, billahi de yok!
Ellerine fırsat geçtiğinde ülkenin her yerini “Ağaç” bahanesiyle yangın yerine döndürmüyorlar mı? Düne kadar baş düşman ilan ettikleri İngiltere’yi, Amerika’yı, Fransa’yı, Almanya’yı, “Türkiye’ye müdahale edin” diye istila ve işgale davet etmiyorlar mı?
Bir yanda PKK ile, diğer yanda FETÖ ile, beri yanda DHKP-C ile omuz omuza yürümüyorlar mı? Devlet ve millet düşmanlığı yapan Can Dündar, Eren Erdem gibi isimlere kol kanat germiyorlar mı?
Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ gibi teröristlere özgürlük istemiyorlar mı? Darbenin şakşakçılığını yapan Zaman gazetesi yazarlarına ve darbeye karışan askerlere beraat istemiyorlar mı?
Söyleyin, ne farkları var PKK’dan?
Yarın bir gün es kaza iktidara gelmeleri durumunda ne olacağının sinyalini, geçtiğimiz 24 Haziran seçimlerinde Muharrem İnce vermişti.
"Avrupa Birliği'ne bağlı ülkelerin büyükelçileri, seçilmem durumunda Erdoğan'ı yargılayıp yargılamayacağımı sordu" demişti, unuttunuz mu?
Sahi, unuttunuz mu?
Bunların ideolojisine hizmet eden bazı hâkim ve savcıların, Dursun Çiçek isimli CHP'liye, "Siz bunları iktidardan düşürün, gerisini bize bırakın. Hepsini hapishanelere dolduracağız" dediğini unuttunuz mu?
Seçim öncesi bir milletvekilinin, “Sizi İzmir’de denize dökeriz. Ananızı ağlatırız” dediğini unuttunuz mu?
Yine seçim öncesi Tuncay Özkan isimli vekilin, “Bu siyasal İslamcı AKP’nin sonu geldi. Amerika ile birlikte Türkiye’yi artık biz yöneteceğiz” dediğini unuttunuz mu?
Devlete katil diyenlerin, ezana küfür ve hakaret edenlerin, bir oturuşta domuzun ¼’ünü yiyenlerin bu parti çatısı altında toplandığını unuttunuz mu?
Mine Kırıkkanat'ın sözleri, bu intikam planının devamı niteliğindedir ve öyle okunmalıdır.
Bu videoları lütfen arşivleyin!
Arşivleyin ve seçim zamanı geldiğinde "AK Parti'ye kızgınım, kırgınım, küskünüm" diyenlere gösterin.
Gösterin ki geçmişte yaşanan acıları unutup, iktidarı muhalefet partisi ağzıyla eleştirenler, kendilerini bekleyen tehlikeyi görsünler.

YAZININ DEVAMI