Kim gazeteci kim yandaş?
Ahmet Hakan son günlerde işi gücü bıraktı, CHP'nin neyi yapıp neyi yapmaması gerektiği konusunda bir danışman gibi çalışmaya başladı.Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın...
Ahmet Hakan son günlerde işi gücü bıraktı, CHP'nin neyi yapıp neyi yapmaması gerektiği konusunda bir danışman gibi çalışmaya başladı.
Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başlattığı "Zina" tartışması konusunda yazdıkları yandaşlığın nasıl yapıldığını göstermek açısından okunmaya değer.
"Ey iktidar muhalifleri" diye başladığı yazısında şu uyarılarda bulunuyor:
Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başlattığı "Zina" tartışması konusunda yazdıkları yandaşlığın nasıl yapıldığını göstermek açısından okunmaya değer.
"Ey iktidar muhalifleri" diye başladığı yazısında şu uyarılarda bulunuyor:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan istiyor ki... 'Zinayı savunanlar' ile 'Zinaya karşı çıkanlar' arasında şöyle güzel, şöyle sert, şöyle etkili, şöyle kuvvetli bir tartışma çıksın.
Eğer iktidar muhaliflerinin bir teki bile... Zina tartışmasına girmezlerse... Zina tartışmasına yüz vermezlerse... Ne girmesi! Ne yüz vermesi! 'Zina' kelimesinin 'z'sini bile telaffuz etmezlerse... Zina konusu, kursakta bir heves olarak kalır..."
Ertesi gün arayan CHP Sözcüsü Bülent Tezcan kendisine âdeta teşekkür edercesine, "Uyardığın iyi oldu. Bu konuya girmeyeceğiz" diyor. Hakan bu meseleyi de bir müjde gibi okurlarına sunuyor.
Lafa gelince biz "yandaş", Ahmet Hakan tarafsız oğlu tarafsız oluyor.
Sadece Ahmet Hakan mı?
Yeniçağ isimli gazetenin yazarlarına lütfen ama lütfen şöyle bir göz atın. Adamlar Meral Akşener'in mitinglerini takip etmekle kalmıyor. Düşmüşler Akşener'in peşine, beraber sinema, tiyatro, opera, bale ne varsa gezip duruyorlar.
"Akşener'le sinemada buluştuk ve izlediğimiz filmden anladık ki İYİ Parti iktidara çok yakın"dan başka yazdıkları bir şey yok.
Mesele Erdoğan'dan veya Bahçeli'den açılınca âdeta hortlak görmüşe dönmeleri de başka bir konu. Cumhurbaşkanı Erdoğan için, "AKP genel başkanı", Bahçeli için ise "MHP Müdürü" diyerek kendilerini tatmin ediyorlar.
Bu arkadaşlar da kendilerine "tarafsız gazeteci", bize "yandaş yalaka" diyor.
Sözcü gazetesindeki yazarçizer takımının da onlardan eksik kalır yanı yok.
"Ben PKK'nın yerinde olsam ramazan ayında saldırırım" diyen de bu gazetede, AK Partililere "Bidon kafalı", "Göbeğini kaşıyan adam" diye her türlü hakareti eden de...
Hele içlerinde şizofrenik ruhlu biri var ki inanamazsınız.
Çevreden duyduğu ne kadar manyakça dedikodu varsa köşesinde toplayıp okurlarına yazı diye sunuyor. Hepsini gerçekmiş gibi yazdıktan sonra yazının sonuna, “Acaba doğru olabilir mi?” diyerek kenara çekiliyor.
Her iki-üç yazısından birinde "Fuat Avni"cilik oynamayı da ihmal etmiyor.
"Saray'a yakın bir kaynağım var" deyip duruyor. Evi saraya yakın olan birinden bahsediyor herhâlde! Çünkü Saray dediği yerde kendisini adam yerine koyup konuşacak kimsenin olmadığı aşikâr.
Ertesi gün arayan CHP Sözcüsü Bülent Tezcan kendisine âdeta teşekkür edercesine, "Uyardığın iyi oldu. Bu konuya girmeyeceğiz" diyor. Hakan bu meseleyi de bir müjde gibi okurlarına sunuyor.
Lafa gelince biz "yandaş", Ahmet Hakan tarafsız oğlu tarafsız oluyor.
Sadece Ahmet Hakan mı?
Yeniçağ isimli gazetenin yazarlarına lütfen ama lütfen şöyle bir göz atın. Adamlar Meral Akşener'in mitinglerini takip etmekle kalmıyor. Düşmüşler Akşener'in peşine, beraber sinema, tiyatro, opera, bale ne varsa gezip duruyorlar.
"Akşener'le sinemada buluştuk ve izlediğimiz filmden anladık ki İYİ Parti iktidara çok yakın"dan başka yazdıkları bir şey yok.
Mesele Erdoğan'dan veya Bahçeli'den açılınca âdeta hortlak görmüşe dönmeleri de başka bir konu. Cumhurbaşkanı Erdoğan için, "AKP genel başkanı", Bahçeli için ise "MHP Müdürü" diyerek kendilerini tatmin ediyorlar.
Bu arkadaşlar da kendilerine "tarafsız gazeteci", bize "yandaş yalaka" diyor.
Sözcü gazetesindeki yazarçizer takımının da onlardan eksik kalır yanı yok.
"Ben PKK'nın yerinde olsam ramazan ayında saldırırım" diyen de bu gazetede, AK Partililere "Bidon kafalı", "Göbeğini kaşıyan adam" diye her türlü hakareti eden de...
Hele içlerinde şizofrenik ruhlu biri var ki inanamazsınız.
Çevreden duyduğu ne kadar manyakça dedikodu varsa köşesinde toplayıp okurlarına yazı diye sunuyor. Hepsini gerçekmiş gibi yazdıktan sonra yazının sonuna, “Acaba doğru olabilir mi?” diyerek kenara çekiliyor.
Her iki-üç yazısından birinde "Fuat Avni"cilik oynamayı da ihmal etmiyor.
"Saray'a yakın bir kaynağım var" deyip duruyor. Evi saraya yakın olan birinden bahsediyor herhâlde! Çünkü Saray dediği yerde kendisini adam yerine koyup konuşacak kimsenin olmadığı aşikâr.
Aklanıncaya kadar ara…
21 Mayıs 2021 | 10.943 Okunma
Akşener artık HDP-PKK ağzıyla konuşuyor!
19 Mayıs 2021 | 3.523 Okunma
Bakan olacak iki HDP’li!..
17 Mayıs 2021 | 4.038 Okunma
Erdoğan iyilik yaptı, kötülük gördü!
12 Mayıs 2021 | 3.297 Okunma
Nerede bu paralar?
10 Mayıs 2021 | 3.987 Okunma
TÜM YAZILARI