Lütfen istifa etme Kılıçdaroğlu!
İstifa edeceği söylenen Kemal Kılıçdaroğlu yine zafer kazanmış muzaffer komutan edasıyla ekrana çıktı, bağırdı, çağırdı ve çıkıp gitti. Ne...
İstifa edeceği söylenen Kemal Kılıçdaroğlu yine zafer kazanmış muzaffer komutan edasıyla ekrana çıktı, bağırdı, çağırdı ve çıkıp gitti.
Ne söylediğini uzun uzun yazıp beyin devrelerinize zarar vermek istemiyorum, onun için kısa özet geçeyim:
"Muharrem İnce'nin CHP'den fazla oy alması da doğaldır. Ama kendi ifadesiyle, daha fazla oy alması gerekiyordu, yani beklentinin altında kaldı" dedi.
"İktidarın istediği iki partili bir Meclis'ti, biz bütün renkleri Meclis'e taşımayı başardık" diyerek partisinin HDP ve PKK'ya çalıştığını alenen itiraf etti.
"Vicdan sahibi olan herkes bunu bilsin. Duvarın bir kısmını yıktık. Aynı azim ve kararlılıkla duvarın geri kalanını da yıkacağız. Seçimin tek kaybedeni var AK Parti. 7 puan kaybettiler" dedi.
"Demokrasiye inanmayan bir insan tebrik edilemez. Yasama, Yürütme ve Yargı organlarını kendisine veren bir insan tebrik edilemez. Nesini tebrik edeceğim" diyerek Erdoğan'ı tebrik etmeyeceğini söyledi.
Ve son olarak...
"Koltuk sevdası olanların bu partide yeri yoktur" dedi.
Tüm bunları dinledikten sonra, seçim sonrası "Muharrem İnce kaçırıldı, karısı rehin alındı" diyen bir kısım CHP seçmenine şaşırmamaya başladım.
Böyle ütopik, böyle fantastik bir genel başkana sahip olan CHP seçmeninden başka ne bekleyebiliriz ki?
Adam dibe vurdukça daha çok başarılı olduğuna inanıyor. Partisinin oyu düştükçe zirveye çıktığını sanıyor. Yüzde 23'ün yüzde 43'ten büyük olduğu sonucuna varıyor.
PKK'yı, demokrasiyi geliştirmek adına Meclis'e soktuklarını belirtiyor. Erdoğan'ın yüzde 53 gibi bir oyla "Başkan" seçilmesini ise demokratik bulmuyor.
16 yıl kesintisiz bir şekilde iktidarda olan bir partinin oy kaybetmesi dünyanın her yerinde doğal karşılanır. Ama bu muhalefetteyken oy kaybediyor.
Ama bu kendi kaybını saymıyor, gözü komşunun camında olan röntgenciler gibi sürekli AK Parti’yi dikizliyor.
AK Parti, en kötü, ama en kötü döneminde kendisine 20 puan fark atmış. Dile kolay yahu, 20 puan fark!
Ne söylediğini uzun uzun yazıp beyin devrelerinize zarar vermek istemiyorum, onun için kısa özet geçeyim:
"Muharrem İnce'nin CHP'den fazla oy alması da doğaldır. Ama kendi ifadesiyle, daha fazla oy alması gerekiyordu, yani beklentinin altında kaldı" dedi.
"İktidarın istediği iki partili bir Meclis'ti, biz bütün renkleri Meclis'e taşımayı başardık" diyerek partisinin HDP ve PKK'ya çalıştığını alenen itiraf etti.
"Vicdan sahibi olan herkes bunu bilsin. Duvarın bir kısmını yıktık. Aynı azim ve kararlılıkla duvarın geri kalanını da yıkacağız. Seçimin tek kaybedeni var AK Parti. 7 puan kaybettiler" dedi.
"Demokrasiye inanmayan bir insan tebrik edilemez. Yasama, Yürütme ve Yargı organlarını kendisine veren bir insan tebrik edilemez. Nesini tebrik edeceğim" diyerek Erdoğan'ı tebrik etmeyeceğini söyledi.
Ve son olarak...
"Koltuk sevdası olanların bu partide yeri yoktur" dedi.
Tüm bunları dinledikten sonra, seçim sonrası "Muharrem İnce kaçırıldı, karısı rehin alındı" diyen bir kısım CHP seçmenine şaşırmamaya başladım.
Böyle ütopik, böyle fantastik bir genel başkana sahip olan CHP seçmeninden başka ne bekleyebiliriz ki?
Adam dibe vurdukça daha çok başarılı olduğuna inanıyor. Partisinin oyu düştükçe zirveye çıktığını sanıyor. Yüzde 23'ün yüzde 43'ten büyük olduğu sonucuna varıyor.
PKK'yı, demokrasiyi geliştirmek adına Meclis'e soktuklarını belirtiyor. Erdoğan'ın yüzde 53 gibi bir oyla "Başkan" seçilmesini ise demokratik bulmuyor.
16 yıl kesintisiz bir şekilde iktidarda olan bir partinin oy kaybetmesi dünyanın her yerinde doğal karşılanır. Ama bu muhalefetteyken oy kaybediyor.
Ama bu kendi kaybını saymıyor, gözü komşunun camında olan röntgenciler gibi sürekli AK Parti’yi dikizliyor.
AK Parti, en kötü, ama en kötü döneminde kendisine 20 puan fark atmış. Dile kolay yahu, 20 puan fark!
Ama bu, "Görüyorsunuz, anlatmaya gerek yok. Biraz daha sabredin. Az kaldı iktidarı devirmeye" diyor.
Erdoğan için, "Ben onu tebrik etmeyeceğim" diyor ya inanabiliyor musunuz?
Yahu dünya liderleri sıraya girmiş, tebrik mesajları yağdırıyor. Sen tebrik etsen ne etmesen ne!
Abi valla ben de böyle olmak istiyorum ya!
Hayata bunun kadar iyimser bakabilmek istiyorum. Kaybetsem de kazanmış gibi hissetmek istiyorum. Âlem bana gülerken, hiçbir şey olmamış gibi davranmak istiyorum.
Yani bunları yapamasam bile, elime tutuşturduğum kâğıda bakıp, "Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen alçak" demek istiyorum!
Bu mutluluğun formülü nedir bilmek istiyorum!
Beni asıl şaşırtan ne biliyor musunuz? Bizim mahalle medyası iki gündür, "Kemal Kılıçdaroğlu istifa edecek mi etmeyecek mi?" diye sorup duruyor.
Abi bi durun Allah aşkına ya!
Ne güzel eğleniyoruz şurada.
Erdoğan 9 seçimdir yenmiş. Yenmiş de yenmiş, çıkmışsın yenmiş, çıkmışsın bir daha yenmiş. Bunun kafasıyla giderse CHP’nin 250 sene daha iktidara gelme imkânı yok.
Muharrem İnce’yi tam da Erdoğan’ın söylediği gibi, bertaraf etmek için Cumhurbaşkanı adayı yapmış ve ondan kurtulmuş.
"Yedirmeyiz" demek yerine, "Lütfen istifa etme" diye yalvarmak yerine istifaya çağırmanın, pişmiş aşa su katmanın ne gereği var?
Muharrem İnce Tatanka oldu!
Yok, gitti!
Leylek bacaklısının peşinden gitti, geri çağırmanın âlemi yok!
Erdoğan için, "Ben onu tebrik etmeyeceğim" diyor ya inanabiliyor musunuz?
Yahu dünya liderleri sıraya girmiş, tebrik mesajları yağdırıyor. Sen tebrik etsen ne etmesen ne!
Abi valla ben de böyle olmak istiyorum ya!
Hayata bunun kadar iyimser bakabilmek istiyorum. Kaybetsem de kazanmış gibi hissetmek istiyorum. Âlem bana gülerken, hiçbir şey olmamış gibi davranmak istiyorum.
Yani bunları yapamasam bile, elime tutuşturduğum kâğıda bakıp, "Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen alçak" demek istiyorum!
Bu mutluluğun formülü nedir bilmek istiyorum!
Beni asıl şaşırtan ne biliyor musunuz? Bizim mahalle medyası iki gündür, "Kemal Kılıçdaroğlu istifa edecek mi etmeyecek mi?" diye sorup duruyor.
Abi bi durun Allah aşkına ya!
Ne güzel eğleniyoruz şurada.
Erdoğan 9 seçimdir yenmiş. Yenmiş de yenmiş, çıkmışsın yenmiş, çıkmışsın bir daha yenmiş. Bunun kafasıyla giderse CHP’nin 250 sene daha iktidara gelme imkânı yok.
Muharrem İnce’yi tam da Erdoğan’ın söylediği gibi, bertaraf etmek için Cumhurbaşkanı adayı yapmış ve ondan kurtulmuş.
"Yedirmeyiz" demek yerine, "Lütfen istifa etme" diye yalvarmak yerine istifaya çağırmanın, pişmiş aşa su katmanın ne gereği var?
Muharrem İnce Tatanka oldu!
Yok, gitti!
Leylek bacaklısının peşinden gitti, geri çağırmanın âlemi yok!
Allah'a ısmarladık...
12 Eylül 2019 | 25.475 Okunma
Kim bunlar?
09 Eylül 2019 | 13.005 Okunma
Yine yalan İmamoğlu, yine yalan!
07 Eylül 2019 | 8.850 Okunma
Düşünce özürlülüğü!..
05 Eylül 2019 | 7.939 Okunma
İmamoğlu'na kim operasyon çekiyor?
03 Eylül 2019 | 15.959 Okunma
TÜM YAZILARI