Beton bloklar

ZİHİNLERİMİZİ güneş ışığına kapatan beton bloklardan bahsediyorum.Siyaset biliminde aşırı “kutuplaşma” ya da “bölünmüş toplumlar” deniliyor.Böyle toplumlarda anayasa...

ZİHİNLERİMİZİ güneş ışığına kapatan beton bloklardan bahsediyorum.
Siyaset biliminde aşırı “kutuplaşma” ya da “bölünmüş toplumlar” deniliyor.
Böyle toplumlarda anayasa yapmanın zor olduğunu, hatta anayasa üzerine çatışmaların kutuplaşma ya da bölünmeleri keskinleştirebileceğini gösteren birçok akademik araştırma vardır. Fakat konum bu değil.
Bugünkü konum, zihinlerimizin ideoloji ve alt kimlikler olarak, ruhlarımızın da sevgisizlik olarak kutuplaşması sorunudur. Belki de en büyük sorunumuz.

GÜVENSİZLİK SORUNU

Arkadaşımız İpek Yezdani’nin haberini okumuşsunuzdur. Amerika’daki German Marshall Fund’un desteğiyle yapılan araştırmaya göre, yüzde 76’mız farklı siyasi partilerden insanlarla komşu olmak istemiyor.
Yüzde 83’ümüz, kendisine uzak hissettiği partiden biriyle kızının evlenmesine karşı!
Prof. Yılmaz Esmer’in “Türkiye Değerler Atlası 2012” araştırması da gösteriyor ki, birbirimize güvenmiyoruz, “Türkiye’de sorduğumuz 10 kişiden biri ‘güvenilebilir’ derken, İskadinavya’da 10 kişiden 8’i ‘güvenilir’ diyor.”
Sık sık duyduğumuz bir lafımız vardır, “babam olsa”...
TEPAV’ın bulgularına göre, bireylerin birbirine güven sıralamasında dünyada en altta yer alan üç ülke: Gana, Peru, Türkiye!

KIRK YIL ÖNCE YAZMIŞTI

Böyle çatışmacı ya da bölünmüş toplumlarda güç kavgası daha dehşetli olmaz mı? Hele de çok büyük devlet gücünü ifade eden siyasette güvensizlik kolayca çatışmaya, her şeyi kontrol altına alma eğilimine dönüşmez mi?
Yüzyıllık tarihimizin özeti bu değil mi?
Ünlü siyaset bilimci Giovanni Sartori daha 1976’da yayınladığı “Partiler ve Parti Sistemleri” adlı kitabında Fransız tarihinden örneklerle, bu tür kültürlerde “hain” suçlamasının yaygın olduğunu, çatışmaların keskin geçtiğini, bu yüzden oluşan katı bloklaşmaların siyasette “immobilizm”e (hareketsizlik, tıkanma) ya da “rekabet eksikliği”ne sebep olduğunu, tıkanmalar yaşandığını anlatır.
Kırk yıl sonra Prof. Tanju Tosun ve arkadaşlarının Türkiye’deki seçmen akışkanlığını araştıran “Liberal Perspektif 2015” raporuna baktım. Ya ufalanmış partiler arasındaki aşırı seçmen kayganlığına sürüklenmişiz, partiler ve hükümetler batıp çıkmış... Ya da akışkanlığı aşırı derece kilitleyen bir bloklaşma, bir betonlaşma...
Bunun hazır bir ilacı yok. Daha çok siyasi geçmişi savaşlarla, sert siyasi çatışma ve darbelerle kırılmalara uğramış toplumlarda görülüyor. Sürekli uzlaşmacı davranışlarla üstesinden gelinebilir ancak.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yaşasın evrensel hukuk 22 Kasım 2024 | 540 Okunma Türkiye ve Hamas 20 Kasım 2024 | 1.245 Okunma Atatürk ve Ak Parti 19 Kasım 2024 | 1.570 Okunma Adalet Bakanı ne diyor? 17 Kasım 2024 | 816 Okunma Yeni tehlike Trump 15 Kasım 2024 | 1.412 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar