Bilmek ve sanmak
KÖŞE yazılarımız için okurların yazdığı yorum ve eleştirilere biraz da 'anket' gibi bakıyorum. Okur kitlesinin ‘düşünme biçimi’ndeki çeşitliliği, derinliği ve...
KÖŞE yazılarımız için okurların yazdığı yorum ve eleştirilere biraz da 'anket' gibi bakıyorum.
Okur kitlesinin ‘düşünme biçimi’ndeki çeşitliliği, derinliği ve yüzeyselliği anlamaya çalışıyorum.
‘Zihniyet Sorunu’ başlıklı dünkü yazıma gelen yorumlardan biri şöyleydi:
“Emperyalizm’in mantığı cahil ve kültürsüzlüğü sömürmeye dayanır...”
Bu büyük söz bir “bilgi” mi, yoksa, bilgi değeri olmayan genel geçer bir laf, en fazla bir “sanı” ya da “zan” mı?
Bu cümleyi yazan şahsın, emperyalizm hakkında hangi akademik araştırmaları okuyarak böyle bir hükme vardığını bilmiyorum.
EMPERYALİZM NE İSTER?
Çağımızda “emperyalizm”, gelişmiş ülkelerle az gelişmiş ülkeler arasında ikincisinin aleyhine işleyen “ticaret hadleri” ise, “emperyalist” ülkeler hangi ürünleri satarak “sömürü” yapıyorlar?
Elektronik, optik, bilişim, yazılım...
Cahil bir topluma emperyalizm bunların hangisi satabilir?! Ya da yeterince satabilir mi?!