Bu çağda
TÜRKİYE olarak bu çağda yaşamanın gereklerini ne ölçüde yerine getiriyoruz? Elbette bir Afganistan, bir Suudi Arabistan, bir Uganda değiliz ama iki yüz yıldır çabaladığımız halde neden bir...
TÜRKİYE olarak bu çağda yaşamanın gereklerini ne ölçüde yerine getiriyoruz? Elbette bir Afganistan, bir Suudi Arabistan, bir Uganda değiliz ama iki yüz yıldır çabaladığımız halde neden bir İngiltere, bir Fransa da değiliz?
Zihinlerimiz bilime ne kadar açık?
Milyonları peşinden sürükleyen karizmatik liderlerimiz hiç bu soruyu gündeme getirdiler mi? Yetişen nesilleri ateşli nutuklarla siyasi militanlığa yöneltenler hiç gençlerin zihnine bu soruyu soktular mı, hiç bilimin önemini vurguladılar mı?
Halbuki en hayati sorunumuz bu çağda "gelişmiş ülke" standartlarını yakalayamamış olmamız değil mi?
DÜNYA SIRALAMASI
Çağı yakalamanın temelindeki soru, dünyadaki yarışın neresinde olduğumuzdur.
Bugünlerde G-20 toplantılarına ev sahipliği yapıyoruz. Dünyanın büyük 20 ekonomisinden biriyiz. Sıramız, 17 ile 20 arasında gidip geliyor.
Dünyada bilimsel yayın sıralamasında da 17. sıradayız.
Aşağı yukarı aynı.
WOS (Web of Science) sıralamasında, Türkiye çıkışlı akademik yayınlarda 2014'teki sıramız 17'dir. 1980 öncesinde çok kötü bir durumdaydık. YÖK'ün kuruluşundan itibaren akademik sınav ve terfilerde "bilimsel yayın" şartı getirildi, 2007'ye kadar iyi bir yükseliş sağladık. Fakat 2007'den itibaren 17 gibi sıralarda durağanlaştık.
Bilimsel yayın üretmede niye durağanlaştık, niye hız kaybettik? Hepsi bu olsa iyi diyeceğim, daha kötüsü var.
BİLİMDE KALİTE