15 TEMMUZ darbesi nehri tersine akıtma girişimiydi. Böylesine imkânsız bir teşebbüse kalkışmak için ancak zihnen ve ruhen şartlanmış olmak gerekirdi.
Darbeler dönemi kapandı
15 TEMMUZ darbesi nehri tersine akıtma girişimiydi. Böylesine imkânsız bir teşebbüse kalkışmak için ancak zihnen ve ruhen şartlanmış olmak gerekirdi. Öyle olmasaydı bugünkü gelişme...
Öyle olmasaydı bugünkü gelişme düzeyinde Türkiye’de darbenin başarılamayacağını düşünebilirlerdi.
Önceki darbe dönemlerinden farklı olarak Türkiye artık sessiz ve itaatkâr köylü toplumu değildir; iradesine, özgürlüğüne müdahale halinde tepki gösteren bir toplum düzeyine gelmiştir. İşte kitleler tankın karşısına çıktı.
Huntington 1968’de Political Order in Changing Societies adlı kitabında yazmıştı: Darbeler azgelişmiş ülkelerde olur çünkü toplum itaatkârdır, ekonomi çeşitlenmemiştir, hukuk kurumlaşmamıştır, darbeler mümkündür.
Gelişmiş ülkelerde darbe olmaz, zira ekonomi çeşitlenmiştir, hukuk sağlamdır, insanlar özgürlüklerinin sahibidir, ordu artık siyasi değildir, savunma kurumudur.
DÜN VE BUGÜN
Türkiye henüz gelişmiş ülke seviyesine ulaşmamıştır ama azgelişmiş ülke de değildir.
Eski darbeler döneminde Türkiye’de “borsa” bile yoktu. Bugün dünyaya açık bir ekonomiyiz. Türkiye’de irili ufaklı 51 bin yabancı firma faaliyet gösteriyor. Eskiden çok da önemli olmayan borsa, ihracat, turizm ve beyin gücü artık çok önemlidir. Böyle bir toplumdan köylü toplumunun pasifliği beklenemez.