Denetim ve denge
Demokrasinin “seçim” ayağını 1950’den sonraki olumlu ve olumsuz tecrübelerle öğrendik. Artık yasama ve yürütme erklerinin “sandıktan” çıkması hem anayasal hem toplumsal olarak...
Demokrasinin “seçim” ayağını 1950’den sonraki olumlu ve olumsuz tecrübelerle öğrendik. Artık yasama ve yürütme erklerinin “sandıktan” çıkması hem anayasal hem toplumsal olarak yerleşmiş bir meşruiyet ilkesidir. Aksi hayal bile edilemez.
Fakat demokrasinin öbür ayağı “denetim ve denge”dir. Bu olmadan da demokrasi olgunlaşmaz. Denetim ve denge ilkesinin de “sandık” gibi siyasi kültürümüzde esaslı bir unsur haline gelmesi için tecrübelerle, tartışmalarla korkarım uzun bir mesafe almamız gerekecek.
Konuyla ilgili olarak dünyadaki tecrübeleri izlemek de bu süreçte yararlı olur.
MACARİSTAN, POLONYA, ABD
Sandıktan çıkan iktidarların denetim ve denge kurumlarının zayıflığı yüzünden otoriterleşmesi konusunda Macaristan ve Polonya dersler alınması gereken iki örnektir.
Sandıktan çıkan iktidarın başarıyla denetlenmesi ve dengelenmesi konusunda ise Trump Amerika’sı bir laboratuvar değerindedir.