Eleştirinin değeri
Düşünce coğrafyamızdan yine bir “örneklem” alarak tahlil etmeye çalışacağım. Biliyorsunuz okur yorumlarını, Türkiye’nin ‘düşünce coğrafyası’ gibi okumaya...
Düşünce coğrafyamızdan yine bir “örneklem” alarak tahlil etmeye çalışacağım. Biliyorsunuz okur yorumlarını, Türkiye’nin ‘düşünce coğrafyası’ gibi okumaya çalışıyorum.
Bugün, Minyeli rumuzuyla yazan okurumdan alıntı yapıyorum:
“Basta Israil olmak üzere bütün küffar, ülkeyi yeniden şahlandıran, ülkeye yeniden Müslüman olduğunu hatırlatan Reis'i yok etmek için çalışıyor. Bu ülke bugün İslam'ın lideri olmuştur… İslam'ın bayraktarı olan Reis'i desteklemek her Müslüman için farzdır.”
Eğer böyle ise Erdoğan’a oy vermemek, hele de yanlışlarını eleştirmek “günah” olmalıdır!
Hayrettin Karaman’ın “evdeki bulgur” mantığı da böyleydi.
Eğer bir siyasi hareketi desteklemek ‘farz’ ise o hareketin yanlışları eleştiriyle düzeltilemeyecek demektir. Ama o zaman da yanlışlar ülkeyi, milleti iyi bir yere götürmüyor.