Erdoğan faize ‘getiri’ dedi
Karar Gazetesi Yazarı Taha Akyol’un bugünkü (26.04.2022)''Erdoğan faize ‘getiri’ dedi’’ başlıklı yazısı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen grup konuşmasında “yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza ve dostlarımıza” yeni bir uygulamanın haberini verdi…
İktidar medyasında “Başkan Erdoğan’ın bugünkü müjdesi” diyerek takdim edilen yeni uygulama, yurt dışından Türk bankalarına döviz mevduatı yatıranlara “yüzde 4 getiri” verilmesidir. Buna kısaca “YUVAM hesabı” deniliyor:
“Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın, mavi kart sahiplerinin, bankalarımızda hesap açtırma şartlarına sahip yabancı ülke vatandaşlarının yararlanabileceği YUVAM hesabı döviz cinsinden yüzde 4 getiri garantisi veriyor.”
Madde bir: Bu “getiri” faiz değil mi?
Madde iki: Ekonomi ne kadar sıkışmış görüyor musunuz? 1970’lerin DÇM’lerine döndük!
‘NASS VAR NASS’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Nass var” sözünü hatırlarsınız. “Getiri” deyince mesele kalmıyorsa, baştan “getiri” denilseydi de bir “faiz sebeptir” sözü uğruna ekonomi on yıldır adım adım krize sürüklenmeseydi, değil mi?
İslam düşüncesinin önündeki sorundur: Kişiler arası ödünç işlemlerindeki “riba” ile, modern ekonomideki “finansman, sermaye birikimi, yatırım, para politikası araçları” bağlamındaki faiz aynı mıdır?
En önemlisi, faizleri aşağı çekmenin yolu, Merkez Bankası’na emir vermek midir?
Bütün tarihimizde “faiz”le en çok sözel mücadele veren bu iktidardır, rasyonel ekonomi yolu izlenmediği içindir ki, bütün tarihimizdeki en ‘faizci’ iktidar da bu iktidardır! 2022 bütçesine “244 milyar lira” faiz ödeneği koydu! 270 milyara çıkacağını söyleyenler var.
Yeni “YUVAM hesabı” da faize dayanıyor: Yurt dışından döviz getirip Türk bankalarına yatıranlara yüzde 4 faiz verilecek! Dolar veya Avro ya da Pound üzerinden yüzde 4 gibi akıl almaz bir faiz!
DÇM’LER GİBİ
Prof. Yalçın Aktepe Medyascope’ta anlattı. Almanya’da mevduat faiz oranları yüzde 1 bile değil, binde küsur… Orada bankaya 100.000 Avro yatırırsan alacağın faiz 50 Avro, bize getirip YUVAM’a yatırırsan alacağın faiz 4.000 Avro! “Seksen kat fazla!”