Ey hukuk!
ANAYASA Mahkemesi'nin Can Dündar ve Erdem Gül'e ilişkin gerekçeli kararı yayınlandı. Teknik hukuki analizlere girmeden bazı tespitlerimi paylaşmak istiyorum. Evvela şu dikkatimi çekti: Anayasa Mahkemesi’nin “hak ihlali”ni...
ANAYASA Mahkemesi'nin Can Dündar ve Erdem Gül'e ilişkin gerekçeli kararı yayınlandı. Teknik hukuki analizlere girmeden bazı tespitlerimi paylaşmak istiyorum. Evvela şu dikkatimi çekti: Anayasa Mahkemesi’nin “hak ihlali”ni tespit eden gerekçeli kararında tam 39 adet AİHM ve AYM içtihatlarına atıf var. Demek ki, Yüce Mahkeme, öteden beri başka davalara hangi hukuki ölçülerle bakmışsa bu dosyaya da aynı hukuki ölçülerle bakmış. Dündar ve Gül lehine ya da aleyhine davranmamış. Adalet heykelinin gözü bunun için bağlıdır zaten. AYM’nin üç sayın üyesi ise Dündar ve Gül’ün tutuklanmasını hukuka uygun buldukları için karara “karşı oy” yazdılar. Dikkatle okudum fakat bir tanecik bile AİHM veya AYM içtihadını emsal göstermemişler. Doktrinden yani birkaç akademisyenden alıntılar yapmışlar; “Savaş zamanında...” diye başlayan bir alıntı çok ilginç... Fakat soyut ve genel akademik ifadeler somut bir dosyada kanıt ve emsal niteliğinde değildir. Kaldı ki, ülkemizde hukuken ilan edilmiş bir “savaş hali” de yok çok şükür. Bu yüzden hukuken “savaş hali”ne atıf yapılamaz.