Gülen’in iadesi
FETULLAH Gülen'in iade edilmemesi, Türkiye ile Amerika'nın arasında gittikçe ağırlaşan bir sorun haline geldi. Türkiye'nin "dostlarını arttırmaya" çok ihtiyaç duyduğu bir süreçte, bu ciddi bir sorundur....
FETULLAH Gülen'in iade edilmemesi, Türkiye ile Amerika'nın arasında gittikçe ağırlaşan bir sorun haline geldi. Türkiye'nin "dostlarını arttırmaya" çok ihtiyaç duyduğu bir süreçte, bu ciddi bir sorundur.
Otoriter rejimler “verdim gitti” diyebilir, “vermiyorum” diye rest de çekebilir. Hukuk devletinde ise iade işlemleri zaman gerektirdiği gibi sonunda kararı mahkeme verir.
Amerikan hukuku bakımından bakıldığında da Gülen’in iadesi gerekir. Çünkü AİHM hukukunda olduğu gibi Amerikan hukukunda da iade için “kesin delil” gerekmez, “makul şüphe” (reasonable doubt) olduğunu gösteren deliller yeterlidir. Devletin emniyet ve adalet gibi kritik kurumlarında illegal örgütlenme ve 15 Temmuz darbesi konularında Gülen’in iadesini gerektirecek “makul şüphe” delilleri fazlasıyla vardır.
MAHKEME MESELESİ
Hem AİHM hukukunda hem Amerikan hukukunda belirli suçlar sebebiyle iade edilecek kişi itiraz ederse, son kararı mahkeme verir.
İşte Yunanistan, “sığınma talebinde bulunan darbecileri iade etmek istediğini” resmen açıkladığı halde, son kararı mahkeme verecek. Eminim iade kararı çıkacaktır.
Bizim hukukumuzda da böyleydi fakat TCK’nın iade konusunu düzenleyen 18. maddesi 23 Nisan 2016’da ilga edildi, yani yürürlükten kaldırıldı, ayrı kanunla iade konusunda hükümetin inisiyatifi güçlendirildi.
Fakat Avrupa ve Amerika hukuklarında bir değişiklik olmadı ki.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün, Gülen’in iadesi konusunda Amerika’ya “85 koli dosya gitti, hâlâ dosyalar gönderiliyor” dedi. Adalet Bakanı da “torbalar dolusu” delil gönderildiğini söyledi. Bu kadar çok dosyanın incelenmesi, iade işlemleri için zamanı daha da uzatmaz mı?