Hukukta değişim
ANAYASA Mahkemesi Başkanı Sayın Zühtü Arslan'ın bu seneki konuşmasında da hukukun üstünlüğü, hukuki güvenlik, ifade hürriyeti ve yargı bağımsızlığı kavramlarını vurgulaması...
ANAYASA Mahkemesi Başkanı Sayın Zühtü Arslan'ın bu seneki konuşmasında da hukukun üstünlüğü, hukuki güvenlik, ifade hürriyeti ve yargı bağımsızlığı kavramlarını vurgulaması dikkat çekidir. Bu kavramlar Türkiye'de maalesef tam benimsenmiş değildir.
Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını özellikle 2010’dan önce çok eleştirmiş bir kalem olarak belirteyim ki, Türkiye’de Anayasa Mahkemesi maalesef “darbe mahkemesi, gayrimilli, vesayetçi” hatta vatan haini gibi yakışıksız sözlerle hücumlara maruz kalabilmektedir.
Hukukun üstünlüğünü benimseyen bir kültürde mahkemeler eleştirilir fakat böyle aşağılanmaz.
OTORİTER HUKUK
AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın “paradigma değişikliği”ni yani temel hukuk anlayışındaki değişikliği vurgulaması özellikle önemlidir. Arslan’ın deyişiyle, yeni paradigma “insanı ve onun hak ve hürriyetlerini önceleyen bir yaklaşımı ifade etmektedir... Bireysel başvuru da doğası gereği ‘hak eksenli’ yaklaşımı zorunlu kılmaktadır.”
Evet, yakın zamana kadar anayasa mahkemelerinin görevi sadece kanunların anayasaya uygunluğunu denetlemekti.
Çağımızda demokratik ülkelerde bir görevi daha gelişiyor: İnsan hak ve hürriyetlerinin korunması ve genişletilmesi.
Bu sayede artık bireyler de anayasa mahkemelerine “bireysel başvuru” yapabilmektedir.
Değişimin örneğini “laiklik” tanımında görebiliriz. ‘Eski’ Anayasa Mahkemesi’ne göre, Müslüman bir ülkede Avrupa’daki genişlikte din ve vicdan özgürlüğünün olması beklenemezdi! (Karar No: 1983/2)