İdam cezası

İDAM cezası kitlelerin istemesiyle tekrar gündeme geldi. Menfur darbeye duyulan haklı öfkeyle kitleler “İdam cezası gelsin” diyor. Bir halkoylaması yapılsa eminim çok büyük çoğunluk hem idam cezasının...

İDAM cezası kitlelerin istemesiyle tekrar gündeme geldi.

Menfur darbeye duyulan haklı öfkeyle kitleler “İdam cezası gelsin” diyor. Bir halkoylaması yapılsa eminim çok büyük çoğunluk hem idam cezasının gelmesini ister hem Suriyelilere vatandaşlık verilmesine karşı çıkar.

Fakat düşünmek gerekir; olgunlaşmış demokrasilerde referandumlar niye çok sınırlıdır?

Hele de belli bir konjonktürdeki kitle psikolojisiyle son derece kritik konularda karar verilmesi doğru mudur?

Son derece kritik diyorum. Çünkü “idam” meselesi darbecileri ve teröristleri ağırlaştırılmış müebbet hapis yerine idam etmenin ötesinde, Türkiye’nin Batı dünyasında mı yoksa Ortadoğu’da mı yer alacağına karar vermektir.

GERİYE YÜRÜR MÜ?

Evvela basitinden başlayalım. Hukukun evrensel kuralıdır, bizim anayasamızın 38. maddesinde de yazılıdır: Ağırlaştırılan cezalar geçmişe yürümez.

Anayasa değiştirilerek ve uluslararası antlaşmalardaki imzalarımız çekilerek “idam” getirilirse, bu ancak yürürlüğe gireceği tarihten sonraki eylemler için uygulanabilir.

Darbe girişimi sırasında kanunlarımızda idam cezası olmadığı için, ancak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilebilir.

‘Olağanüstü’ şartlar diyerek “geçmişe yürüyen” kanun çıkaramaz mıyız?

Bunu “Takrir-i Sükûn” döneminde Tek Parti rejimi yapmıştı. Bir de 27 Mayıs cuntası yapmıştı.

İkisi de adalet tarihimizde kara lekedir.

Meclis Başkanı Sayın Kahraman hukukçudur. Kendisi ve AK Partili hukukçular halkı aydınlatmalıdır: Getirilecek idam cezası geriye yürütülerek 15 Temmuz sanıklarına uygulanabilir mi?

İDAM NASIL KALDIRILDI?

En önemlisi AB ve daha geniş olan Avrupa Konseyi üyesi ülkelerde idam cezası yoktur, hukuken imkânsızdır.

Bizim de imzamız bunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin bir parçası olan ve yine bizim de imzamız bulunan 6 No’lu Ek Protokol’de idam cezası yasaklanmıştır.

Türkiye bu yönde ilk adamı Ecevit hükümeti zamanında Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’ün inisiyatifiyle 3 Ağustos 2002’de attı; idam cezaları “yakın savaş tehlikesi ve savaş hali” ile sınırlandırıldı.

İdam cezasını tamamen kaldıran “6 No’lu Protokol”ü Türkiye Başbakan Tayyip Erdoğan hükümeti döneminde 13 Ocak 2003 tarihinde imzaladı. Dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek bütün kanunlardan ve anayasadan “ölüm cezası” kelimelerini çıkaran tasarıları hazırladı. Muhalefetin de desteğiyle yasalaştı.
Bugün Anayasa’ya göre “ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez.” (mad. 38)

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yaşasın evrensel hukuk 22 Kasım 2024 | 539 Okunma Türkiye ve Hamas 20 Kasım 2024 | 1.245 Okunma Atatürk ve Ak Parti 19 Kasım 2024 | 1.570 Okunma Adalet Bakanı ne diyor? 17 Kasım 2024 | 816 Okunma Yeni tehlike Trump 15 Kasım 2024 | 1.412 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar