Müslümanların ‘itaat’ sorunu
Karar Gazetesi Yazarı Taha Akyol'un bugünkü (15.04.2022)''Müslümanların ‘itaat’ sorunu'' başlıklı yazısı.
Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu ile Karar TV’de yaptığımız programda Müslümanlardaki ‘itaat kültürü’nü sordum. Zamanımızda bunun örneği, Erdoğan’a partisinde ve hatta seçmen tabanının önemli bir bölümünde mutlak itaat edilmesidir. Ekonomide vahim bir düşüş yaşıyoruz, bu sorun Ak Parti’de değil tartışma, soru konusu bile yapmıyor.
Soruma Sayın Karamollaoğlu şöyle cevap verdi:
“İslam’da itaat ‘mâruf’ yani doğru olanıdır. Lider doğru kararlar aldığında veya alenen temel hükümlere karşı gelmemek kaydıyla bir karar aldığı zaman ona itaat edilir. Birlik böyle sağlanır ama alenen hakkı, hukuku çiğniyorsa, yolsuzluklar kural haline gelmişse, israfı bir prensip olarak benimsemiş ise bir iktidar, onun aldığı kararlar beni bağlamaz...”
Temel Bey, Erdoğan ve arkadaşlarının, “itaat” kavramını eleştirerek Erbakan’a karşı çıktıklarını hatırlattı. “O zaman emre itaat doğru değildi, şimdi emre itaat doğru oldu” diye konuştu.
Gerçekten AK Parti ve Erdoğan 2001’de “lider sultası”nı eleştirerek yola çıktı. Bunu parti program ve tüzüğüne yazdılar. Erdoğan lider egemenliğini eleştiren konuşmalar yaptı. O metinleri okusanız başka bir parti, liberal bir parti sanırsınız.
YÜZYILLARDAN BUGÜNE
İslam’daki “ulul emre itaat” kuralının Ortadoğulu yorumu antik itaat kültürünü dinî bir “nass” gibi ruhlara işledi.
Antik Ortadoğu kültürü diyorum, mesela ateşe tapan Sasani hükümdarları, kisralar, “Tanrı’nın yer yüzündeki gölgesi”ydi, bu Müslümanlara geçti. İslam tarihini ‘laboratuvar’a bakar gibi okuyanların dikkatini çekmiştir, Muaviye’den itibaren, halifelere, hükümdarlar, İran kisralarına, Bizans imparatorlarına özendikleri için eleştiriler yapılmıştır. Bunun ilki, büyük devlet adamı Hz. Ömer’in Muaviye’yi eleştirmesidir.
İbni Haldun, bunu anlatırken, mesela aslında rızai bir işlem olan “biat” kurumunun “el etek ve ayak öpmek suretiyle hükümdarlara Kisralar gibi davranmaya” dönüştüğünü yazmıştır. (Mukaddime, Uludağ tercümesi, I, s. 580)
Zamanımızda hadis âlimi muhterem hocamız Prof. Said Hatiboğlu’nun “İslami Tenkid Zihniyeti” adlı eserini bütün Müslümanlara tavsiye ederim. (OTTO Yayınları)