Musul kördüğüm
TÜRKİYE, Suriye sorununda mesafe alırken Irak ve Musul sorunlarında gittikçe zora giriyor.Musul Türkiye için tarihte kalmış, kapanmış bir konudur, doksan yıldır Irak toprağıdır, fakat günümüzde...
TÜRKİYE, Suriye sorununda mesafe alırken Irak ve Musul sorunlarında gittikçe zora giriyor.
Musul Türkiye için tarihte kalmış, kapanmış bir konudur, doksan yıldır Irak toprağıdır, fakat günümüzde Ortadoğu’daki nüfuz kavgalarının odak noktası haline geldiği için Türkiye açısından güncel olarak son derece önemlidir.
Türkiye’ye yeni göç dalgaları gelebilir, PKK orada ‘kanton’ kurabilir. Nüfus yapısı değiştirilirse İran’ın nüfuzu artar, bölgesel dengeler Türkiye aleyhine değişir...
Bu açılardan Türkiye’nin IŞİD’e karşı yapılacak Musul harekâtında yer almak istemesi son derece haklıdır. Haklıyız fakat dış politikamızın bu konuda başarılı olduğunu söylemek zordur.
IRAK’LA İHTİLAF
ABD’nin kimlikler esasına göre yaptırdığı Irak anayasası gereğince Bağdat Şii ağırlığı altındadır. Bu, İran etkisi demektir elbette.
Iraklıların isteğiyle Türkiye’nin Başika’ya gönderdiği askeri eğitim birliğine Irak’ın Şii başbakanları hep karşı oldu, konjonktüre göre bunu söylediler veya sustular.
Son olarak Şii Başbakan İbadi, “İşgal gücü” nitelemesi yaparak fitili ateşledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan buna sert tepki gösterdi:
“Şahsıma hakaretler ediyor, sen benim zaten muhatabım değilsin, seviyemde değilsin, kıratımda değilsin, kalitemde değilsin. Irak’tan senin bağırman çağırman bizim için hiç de önemli değil, biz bildiğimizi okuyacağız...” (13 Ekim)
Fakat aynı gün ABD Dışişleri Sözcüsü John Kirby, Musul operasyonuna kimlerin katılacağına “Irak’ın karar vereceğini” söyledi, “Başbakan İbadi’ye desteğimiz sürüyor” diyerek de vurguladı!
ARAP BİRLİĞİ BİLE
Musul’u DEAŞ’tan kurtarmak için “koalisyon” güçleri tarafından yapılacak operasyonun başlaması beklenirken, Başbakan İbadi dün “Tür