Rojava projesi
DİYARBAKIR'da Demokratik Toplum Kongresi (DTK) adlı kuruluş "Demokratik Özerklik" bildirisini açıkladı.Bu, demokratik bir ülkede demokrasiye inanan bir kesimin Batılı anlamda özerklik istemesi değildir. İçerideki terör...
DİYARBAKIR'da Demokratik Toplum Kongresi (DTK) adlı kuruluş "Demokratik Özerklik" bildirisini açıkladı.
Bu, demokratik bir ülkede demokrasiye inanan bir kesimin Batılı anlamda özerklik istemesi değildir.
İçerideki terör örgütlenmesi ve güneyimizde Suriye’deki gelişmelerle bağlantılı, PKK’nın üst kurulu olan KCK’nın bir eylemidir.
“Kürdistan Topluluklar Birliği”nin kısaltılmışı olan KCK, Kandil’de 17 Temmuz 2005’te “KCK Sözleşmesi” adlı bir metni kabul etmişti. Diyarbakır’da ilan edilen bildiri, çok büyük ölçüde bu KCK Sözleşmesi’ndeki “Demokratik Özerklik” düzenlemesinden alınmıştır.
Suriye’de ‘Rojava’da PYD tarafından silahla kurulan “Kürdistan Topluluklar Birliği” rejiminin özyönetim ayağı, Türkiye’nin güneydoğusu için öngörülüyor. Olayın aslı budur.
KCK TİPİ ÖZERKLİK
DTK tarafından 2011’de de “Demokratik özerklik” ilan edilmiş, o zaman Cengiz Çandar ve Ahmet İnsel gibi liberal ve sol yazarlarca da “totaliter” olduğu belirtilerek eleştirilmişti. İç ve dış şartlar da çok elverişli değildi, bilhassa çözüm sürecinde bu kavram bir süre pek kullanılmadı. Hatta HDP “demokratik özerklik” yerine “yerel yönetim” kavramını daha çok kullandı.
Fakat KCK’nın totaliter “demokratik özerklik” kavramı daima amaç olarak korundu. Dün Diyarbakır’da açıklanan bildiri de büyük çapta böyledir.
Bildiride “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şart”yla yetinilmiyor, “bunun yanında, aşağıda belirteceğimiz demokratik özerklik” denilerek maksimalist talepler sıralanıyor.
Düşündükleri “özerk bölge”lere “komşu bir veya birkaç şehri kapsayacak biçimde” geniş bir coğrafi alan öngörülüyor.
Metnini gazetede okuduğunuz bildiride mesela özerk yasama erkinin, KCK Sözleşmesi’ndeki karşılığı “Kongra Gel”dir. (mad. 11)
Özerk yürütme erki, KCK Sözleşmesi’nde “Yürütme Konseyi”dir. (mad. 13)
Diyarbakır’da açıklanan bildirinin 10. maddesinde “yargı sistemi ve adalet hizmetlerinin özerk bölgeler modeline göre yeniden düzenlenmesi” isteniyor. Bunun KCK Sözleşmesi’ndeki karşılığı 27-30. maddelerdir, yani totaliter “halk mahkemeleri” ve yargı hiyerarşisi!
Bildiride “asayişin tümünü sağlayacak resmi yerel güvenlik birimlerinin kurulması” isteniyor, bunun KCK Sözleşmesi’ndeki karşılığı “özsavunma birlikleri”dir. (mad. 31) KCK Sözleşmesi’ndeki “KCK Yurttaşlığı, özsavunma yükümlülüğü, diplomatik ilişkiler” bu bildiriye alınmamış. İleriye bırakılmış olsa gerek.