Suudi Prens
SUUDİ Prens Nevaf el Suud'un 85 metrelik ultra lüks yatında "çılgın partiler" düzenlemesi geniş çapta ilgi odağı oldu. İşin magazin yönü bir kenara, Ortadoğulu prenslerin su gibi para akıttıkları...
SUUDİ Prens Nevaf el Suud'un 85 metrelik ultra lüks yatında "çılgın partiler" düzenlemesi geniş çapta ilgi odağı oldu.
İşin magazin yönü bir kenara, Ortadoğulu prenslerin su gibi para akıttıkları lüks yaşamları, bir buzdağının görünen yüzüdür. Altında derin bir siyasi ve sosyal kültür vardır.
İngiliz, Danimarka, Norveç prenslerinin böyle servetlere sahip olmaları ve böylesine şatafatlı yaşamaları düşünülemez. İspanya’da Kral’ın kızı Prenses Christina yolsuzluktan yargılanıyor!
İşte aradaki bu muazzam fark sebebiyle, Ortadoğulu prenslerin lüks hayatları buzdağının görünen yüzüdür diyorum.
NİYE BÖYLE?
Ortadoğu’da petrol hanedanlarının lüks harcamalarını değil sorgulayacak, eleştirecek kurumlar yoktur. Demek ki basın hürriyeti önemli.
Bunlar hakkında soru ve gensoru önergelerinin verilebileceği parlamentolar yoktur. Demek ki demokrasinin “seçim” işlevi kadar “denetim” işlevi de önemli.
Dahası, Ortadoğu krallıklarında doğal kaynaklar (petrol) hanedan ailelerinin ya mülkiyetinde ya tasarrufundadır. Halbuki modern hukukta doğal kaynaklar ya kamuya aittir, ya özel mülkiyettir. Tasarruflar kanunla düzenlenir. Demek ki hukuk devleti önemli.
En önemlisi, bu serveti, bu şaşaayı kral ve prenslerin kendileri için “hak” saymasıdır. Ahalinin de bunu kabul ederek “itaat” etmesidir.
HİYERARŞİK TOPLUM
Modernleşme öncesinde, feodal Avrupa’daki “mutlak krallar”da da durum böyleydi. Tarihin Ortaçağ kesitinde toplumlar toprak hâkimiyetine dayalı olarak “hiyerarşik”ti: En üstte hükümdar, hanedan ve onlar tarafından makamlara getirilen devlet görevlileri, lordlar, aristokratlar vardı. Servet de bu hiyerarşiye göre oluşurdu. Halil İnalcık hocamız bu yapıyı rakamlarla ortaya koydu.
Bu yapının uzun asırlarda oluşturduğu hiyerarşi kültürünü, merhum hocamız Sabri Ülgener, “İktisadi Çözülmenin Ahlak ve Zihniyet Dünyası” adlı baş eserinde şöyle anlatır: