Hasbara’nın iflası

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/tracTam adı –künyesi– Dâvûd b. Mahmûd b. Muhammed er-Rûmî el-Kayserî el-Karamânî’nin yine tam adı Matla’u husûsı’l-kilem...

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac

Tam adı –künyesi– Dâvûd b. Mahmûd b. Muhammed er-Rûmî el-Kayserî el-Karamânî’nin yine tam adı Matla’u husûsı’l-kilem fî me’ânî Fusûsi’l-hikem adlı eseri, Fusûsu’l-Hıkem Şerhi – Hikmetlerin Burçları adıyla Turan Koç tarafından tercüme edilerek, İz Yayıncılık tarafından okurlara sunuldu.

İlim çevrelerindeki kısa adıyla Dâvûd el-Kayserî’nin Osmanlı’nın dört kurucu babasından biri olduğu, medresede talebelerine müspet / aklî ilimleri öğrettiği halde, eserlerini tasavvuf ilminde verdiği ve en çok da Fusûsu’l-Hıkem Şerhi’nin Mukaddemât’ıyla tanındığı malumdur.

Böylece Kayserî’nin kurucu baba vasfı Mukaddemât’ıyla birlikte düşünüldüğünde, onun Vahdet-i vücûd / İlâhî İsimler Nazariyesi’nin sistemleştirilmesine olan katkısının yanı sıra, Osmanlı’yı kuran zihniyete katkısı bakımından da önemli bir isim olduğu görülecektir.

Muhtesibzâde Mehmed Hâkî’nin Mecmau’l-Eşrâf’ında “…mine’l-‘Ulemâi’l-‘Allâmeti fî-Zemânihi el-‘Âlimü’l-‘âmil ve’l-Fâzılü’l-kâmil el-Mevlâ…” şeklinde vasfettiği Kayserî’yi Taşköprizâde Ahmed Efendi de eş-Şakâ’iku’n-Nu‘mâniyye’sinde “ibadete düşkün, zühd sahibi, Allah’tan sakınan, güzel ahlâk sahibi biri” olarak nitelemiş ve onun Anadolu’da başlayan eğitimini Mısır’da tefsir, hadis ve usûl dersleri okuyarak tamamladığını, aklî ilimlerde fevkalâde başarılı olup tasavvuf ilmini de öğrendiğini, İbn Arabî’nin Fusûs adlı eserini şerh ettiğini, akabinde Orhan Gazi’nin İznik’te inşa ettiği ilk medreseye müderris tayin edildiğini ve burada hem ilim öğreterek hem de güzel eserler telif ederek yaşadığını kaydetmiştir. (Geniş bilgi için bkz.: Hâkî’nin Şakâ’ik Tercümesi, haz.: Mehmet Yunus Yazıcı, YEK Başkanlığı, İstanbul 2021; Osmanlı Âlimleri, haz.: Muhammet Hekimoğlu, TEK Başkanlığı, İstanbul 2019)

İbnü’l-Arabî’nin Fusûsu’l-Hıkem’i “27 peygamberin isimlerine atfen 27 bölümde (fass) o isimlerin ilahi hikmetinin işlenmesi ve dolayısıyla İlâhî İsimler Nazariyesi’ne temel teşkil etmesi bakımından demir leblebi gibi bir metindir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hasbara’nın iflası 23 Kasım 2024 | 18 Okunma “Kurtuba, benim Kudüs’ümdür” 20 Kasım 2024 | 193 Okunma Tan yeri ağarırken… 16 Kasım 2024 | 71 Okunma Târık’ın izinde… 13 Kasım 2024 | 267 Okunma Kızıl şehir 09 Kasım 2024 | 109 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar