Asla!
Vize restleşmesi yaşanırken, Türkiye’ye “aba altından sopa” gösterenlerin sadece ABD’nin Ankara’daki küçük elçisinden ibaret olmadığını gördük.“Tarihimizin ikinci Gece...
Vize restleşmesi yaşanırken, Türkiye’ye “aba altından sopa” gösterenlerin sadece ABD’nin Ankara’daki küçük elçisinden ibaret olmadığını gördük.
“Tarihimizin ikinci Gece Yarısı Ekspresi birinci peronda harekete hazır bekliyor” diyen yazarından, “ABD’nin vize yasağının bize maliyeti 50 milyar olur” diyerek faturayı Ankara’ya çıkaran siyasetçisine kadar; “Sam Amca’sı için çalışan” ne kadar “iliştirilmiş eleman” varsa hepsi harekete geçtiler!
“Medeni dünyadan koptuk” gürültüsünü çıkarıp, ABD’ye değil de Türkiye’ye yüklenenler de bu ‘Batı Dublajcısı’ gruba dâhildir…
Bu cephedekilerin alayı; ABD’ye “Türkiye’de darbeye teşebbüs eden FETÖ’yü neden himaye ediyorsunuz?” diye veya “Terör örgütünün ve darbenin elebaşı Fetullah Gülen’i iade etmeye neden yanaşmıyorsunuz?” diye asla sormuyor!
Yine ABD’ye “Sizin İstanbul’daki başkonsolosluğunuzda ne dolaplar çevriliyor? FETÖ’cü subaylarla darbe toplantısına katıldığı saptanan çalışanınızı niçin ısrarla koruyorsunuz?” diye asla sual etmiyorlar!
Asla; “15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü’ne giderek darbe girişiminin fitilini ateşleyen Adil Öksüz’ün 21 Temmuz’da İstanbul başkonsolosluğunuzca telefonla arandığı ortaya çıktı. Ne iş?” demiyorlar!